Designed by Freepik
Genel boşanma sebepleri arasında yer alan fiili ayrılık nedeniyle boşanma yer alan ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanma; öğretide fiili ayrılık veya eylemli ayrılık olarak ifade edilir. Evli çiftlerin, evlilik içerisinde yaşanan anlaşmazlıklar, çatışmalar veya diğer olumsuzluklar sonucunda evlilik birliği içinde bir arada yaşamayı sonlandırarak farklı adreslerde yaşamaya başlamaları durumunu ifade eder.
Kanunda öngörülmesinin temel nedeni, fiilen sona ermiş olan evlilik birliğinin, hukuken devam etmesinin eşler ve toplum açısından bir faydasının kalmamasıdır. Eşlerin ayrı yaşama iradesi olmaksızın sağlık, iş, askerlik vb. nedenlerle zorunlu olarak ortak yaşama ara verilmesi ayrı yaşama anlamına gelmemektedir ve bu kapsamda değerlendirilmez.
Fiili ayrılığın kanıtlanması: Fiili ayrılığın genel boşanma sebebi olarak kabul edilmesindeki amaç, yeniden bir araya gelmeleri ve birleşmeleri imkansız olan eşlerin evliliklerinin hukuken de sona erdirilmesine imkan sağlamaktır. Fiili ayrılığın kanıtlanması genel itibariyle zor bir süreçtir fakat doğru ve yeterli delillerle desteklendiğinde davanın lehe sonuçlanma ihtimali de artar. Dolayısıyla fiili ayrılığın kanıtlanması önem arz eder. Eşler, ilgili süre zarfında aile hayatı yaşamadıklarını her türlü yasal delille (tanık beyanlarıyla, eşlerden birinin yaşadığı yeni yerleşim yerine ilişkin bilgi ve belgelerin sunulmasıyla, fotoğraflarla, faturalarla, tapu kayıtlarıyla ya da kira kontratıyla) ispat edilebilir.
Kanuni Dayanak: TMK m.166: “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”
Ortak hayatın kurulmasından anlaşılması gereken, eşlerin evlilik birliğinden doğan hak ve yükümlülüklerini yerine getirmek üzere bir arada yaşamalarıdır. O halde eşlerin ortak yaşam sürmek amaç ve niyeti olmaksızın, hastalık, çocukların ihtiyaçlarının karşılanması gibi zorunlu sebeplerle ya da bayram, kutlama gibi özel günlerde bir araya gelmeleri, ortak hayatın kurulduğu anlamına gelmez. Bununla birlikte kısa süreli de olsa, eşler aynı evde karı koca olarak yaşamak için bir araya gelmişlerse, fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açılamaz
Fiili Ayrılık Süresinin Belirlenmesi: Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl geçmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK’na göre bu fiili ayrılığın kesintisiz olarak en az bir yıl sürmüş olması gerekir.
Fiili Ayrılık davasının süreç ve koşulları:
- Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle dava açılmalı ve açılan bu dava reddedilmiş olmalı,
- Red kararı kesinleşmiş olmalı,
- Ayrılık süresi, kesintisiz ve sürekli olmalıdır. Ortak hayatın yeniden kurulamamış olmalıdır. Yani çiftler arasında bu süre zarfında herhangi bir barışma veya bir araya gelme durumu olmamalı,
- Eşlerden birinin dava açarak istemde bulunması
Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası ile birlikte diğer talepler: Talep ve istemler fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasıyla birlikte istenebileceği gibi ayrı bir davaya konu edilerek de talep edilebilir. Bu talepler
- Maddi ve manevi tazminat talebi
- Nafaka talebi
- Çocukların velayeti talebi
- Mal paylaşım talebi
Dava sürecini etkileyen faktörler: Davanın karmaşıklığı diğer bir ifadeyle davanın içerdiği unsurlar (nafaka, velayet, mal paylaşımı vb.) süreci uzatabilir. Ayrıca mahkemenin iş yükü, tarafların sunacağı delillerin toplanması ve değerlendirilmesi ile tarafların üst mahkemeye fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası kararını taşımaları da süreci etkileyebilmektedir.
Taraflar Arasında Anlaşma Olması veya Olmaması durumunda: Eğer taraflar arasında bir anlaşma varsa ve her iki taraf da boşanmayı kabul ediyorsa, süreç daha hızlı ilerler. Taraflar arasında anlaşma durumu yok ise, tarafların iddialarını destekleyecek deliller ve tanıklar mahkemeye sunulur. Fiili ayrılığın ispatlanması halinde boşanmaya karar verilir.
Her boşanma süreci kendine özgü olup eşlerin yaşamış olduğu özel durumlar mahkemenin vereceği kararları etkileyebilir. Boşanma süreci genellikle karşılıklı suçlamalara ve anlaşmazlıklara yol açabileceği için her iki taraf için de yorucu ve zorlayıcı olabilir. Bu nedenle, sürecin hukuki boyutunu iyi anlamak ve davanın uzman bir avukat eşliğinde yürütülmesi önerilir. Bu, sürecin daha hızlı ve etkin ilerlemesine olanak sağlar.
Tarafların evliliğinde yukarıda açıklanan koşullara uygun fiili ayrılık durumu söz konusu ise ve bu durum en az 1 yıl sürmüşse, fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açma hakkına sahiptir. Ancak, bu süreci başlatmadan önce, bir avukatla danışarak hukuki yollarınızı ve olası sonuçlarını detaylı şekilde değerlendirmek oldukça önemlidir. Diğer taraftan her boşanma davası kendi içerisinde farklılık gösterir ve alınacak profesyonel bir destekle sürecin sağlıklı, hızlı ve etkin bir şekilde yönetilmesi sağlanır.
Kaynakça
- Türk Medeni Kanunu
- Gamze TURAN BAŞARA, TAAD Yıl 15. Sayı 59. Temmuz 2024, s.387-406
“Hukuki konularda hak kaybına uğramamak için avukatınızdan destek almanızı tavsiye ederiz.”