Liderlik burada başlar.

Akıllı Zorluklara Karşı VUCA Dünyasına Hazır mısın?

kristel-hayes-LfW4uxxKFmQ-unsplash

Şirketler, daha önce hiç olmadığı kadar hızlı hareket eden dönüşümler yaşıyor ve bizler de benzeri görülmemiş bir belirsizlik ve değişim döneminin içindeyiz. Dönem, kararlılıkla hareket eden ve ekipteki diğer kişilere örnek oluştururken ihtiyaçları yeniden önceliklendiren liderlerin dönemi.

Bazen bu koşullar ve zorluklar, en deneyimli liderleri bile yeteneklerinin sınırlarına zorlayabilir. Dolayısıyla her seviyedeki liderler, ekibini başarılı bir şekilde yönlendirmek için öncelikle kendini yönetmeyi öğrenmelidir.

Anlamlı bir söz var: “Hızlı seyahat etmek istiyorsan yalnız git. Uzaklara gitmek istiyorsan, birlikte gidin.” Şüphesiz ki, böyle hızlı değişim süreçleri yaşanırken, süreçler çoğu zaman belirsizlikler içinde yol alırken ve hatta karmaşıklık arttıkça birçok lider kendini kapana kıstırılmış hissedebilir. Bu izolasyon duygusu, sorunları tek başına çözme isteğinden veya tükenmişlik sendromundan da kaynaklanabilir. Ancak, sorunların muğlaklaştığı ve karşılıklı etkileşimin bulanıklaştığı böyle durumlarda, değişken zorlukları tek başına çözmeye çalışmak bir felakete de neden olabilir.

İsteseniz de istemeseniz de yaşanan bu çapraşık ve belirsiz durum bizi konfor alanlarımızdan çıkmaya zorlar. Çünkü yaşanan belirsiz durumların çözümü daha fazla yaratıcılık, değişim ve esneklik gerektirir. Dolayısıyla karmaşık ve alışılmadık böyle durumlarda büyük resmi görebilen liderler; geleceği tahmin etme, odaklanma ve konumlanma becerisini kullanarak daha stratejik yaklaşım içinde olmalıdır.

Diğer taraftan, aslında her sorun bizlere bir ders verir ve akıllı liderler için bir basamak görevi görür. Her sorun ile birlikte bir fırsat da kendini gösterir. Böyle dönemlerde mazeret üretmemeye ve savunma bloklarınızı güçlendirmemeye çalışın. Bunun yerine, proaktif olun ve belirsizliğe yol açan güçsüzlük hissini yenmek için ekibinizle, tedarikçilerinizle ve müşterilerinizle olan etkileşimi güçlendirin. En kötüsü de belirsizlikler; kaygıya, kutuplaşmaya ve ekip içinde kopukluğa neden olabilir. Liderler ve ekipler, iş birliği yaparak ve birbirlerini anlamaya çalışarak bundan kaçınabilir.

Özellikle günümüz şartlarında ve gelecekte, liderlerin “Her şeyi bilme arzusundan, araştırma, dikkat, derin düşünme ve odak” zihniyetine geçmeleri gerekir. Neden? Belirsizlikleri ve korkuyu azaltmak, değişimi yönlendirmek ve uygulama için ekibine güçlü bir yön vermek için. Çünkü liderlerin, bir belirsizlik durumunda nasıl hareket ettiği, bakış açısı ve başkalarının farklı bakış açılarına nasıl değer vermesi gerektiğini bilmesi gerekir. Ancak o zaman yeni eylemler için personelin yaratıcı düşüncelerini özgür bırakabilir ve bir değişim yaratabilir.

Kararlı bir şekilde eyleme geçmek, bilinmeyene yürekten ve güvenle adım atma cesaretine sahip olmak çok önemlidir Başarısızlığa direnmek, ayağa kalkmak, tekrar denemek ve ekibini de aynısını yapmaya teşvik etmek için hem kendi kapasitesini geliştirmeli hem de iyi bir rol model olmalıdır. Farklı görüşleri dinlemeli, ekibiyle istişare etmeli ve belirsizlik dönemlerinde gemiye yelken açtırmak için somut bir planla ilerlemelidir.

Gelişen liderler ve organizasyonlar; olasılıklara ve fırsatlara açık olarak, belirsizlik dönemlerinde değişime öncülük etmek, değişimi yeni bir vizyon ve strateji tasarlama fırsatı olarak benimseme eğiliminde olmalıdır. Ekiplerinin, dönüşümü öğrenmek ve gelişmek için süreçlerini geliştirmeyi, yeni pazarlar aramayı, yeni alanları belirlemeyi bir fırsat olarak görmelidir.

Bunun için de her seviyedeki lider, ihtiyaç zamanlarında ve kritik durumlardan ilham almak için tecrübelerin derlendiği bir “pozitif deneyim havuzu” oluşturmalıdır. Kişisel olarak bu tür bir tecrübe yaşamamış olsanız bile deneyimli çalışanlarınız, işin başındaki kişiler, önceden birlikte çalıştığınız emekli personelden, liderlik geliştirme uzmanlarından, iş ortaklarınızdan veya başkalarının hikayeleri de dahil olmak üzere her zaman yararlanabilir ve deneyimlerini anlamaya çalışabilirsiniz.

Çünkü liderlik ve belirsizlik el ele gider. Covid19 gibi küresel bir salgın, ekonomik krizler, şiddetli bir siyasi manzara, kurumsal krizler, çevresel kaygılar ve daha birçok durumun üstesinden gelmek için liderlik gereklidir. Fırtına hangi yönden gelirse gelsin hazırlıklı olmak ve oluşabilecek türbülanslara rağmen ekibin motivasyonunu diri tutmak ve onları yönlendirmek gerekir. En basit örnek: Kişilerin, işinin şirket misyonuna nasıl katkıda bulunduğunu anlamasının önemidir. Sadece belirsiz süreçlerde ayakta durmak veya ilerlemek için değil, aynı zamanda ekip üyelerinin liderliğe olan inancını vurgulamak için de önemlidir.

Bu tür liderler ve şirketler, genellikle kaos yerine trendi aşacak ve yeniden alevlenen gurur ve sahiplenme duygusuyla gelişmiş, üretkenlik ve yaratıcı çalışan katılımına tanık olacaktır.

Yorumlarınızla deneyim ve görüşlerinizi paylaşarak konuyu zenginleştirmek ister misiniz?

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir