AVUKATLIK & HUKUKİ DANIŞMANLIK & ARABULUCULUK
AVUKATLIK & HUKUKİ DANIŞMANLIK & ARABULUCULUK

Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası

Designed by Freepik

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, m.162: Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

Evlilik birliğinin sarsılması, m.166: Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Boşanma Davasında Şiddet: Boşanma davasında evlilik birliğini temelinden sarsan davranışlar TMK’da sayılmamış veya örneklendirilmemiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı olgusunun, her bir eş açısından kendi şartları içerisinde sübjektif ölçütler içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Çünkü eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez kılan bir olay diğer eş açısından o derece şiddetli olmayabilir. Boşanma konusu davranışlar bugüne kadar gerçekleşen uygulama ile Yargıtay tarafından içtihatlar yoluyla belirlenmiştir. Aile içi şiddetin en yaygın görünüş biçimleri: Duygusal, Sosyal, Ekonomik, Cinsel, Fiziksel, Siber ve Görsel şiddet görünümünde ortaya çıkmaktadır.

  • Duygusal şiddet; Kişiye ruhsal olarak acı ve zarar veren her türlü söz ve davranış duygusal şiddeti oluşturmaktadır. Duygusal şiddet evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma sebebidir. Duygusal şiddette kişinin düşünce sistemi yıpratıldığından sağlıklı düşünmesi ve karar vermesi engellenmektedir. Duygusal şiddet, kişiye yönelik zorlamak, aşağılamak, cezalandırmak, öfke halinde karşı tarafa baskı uygulanmasıdır. Şiddet uygulayan tarafından şiddet mağduruna yönelik, küçük düşürücü davranmak, bağırmak, korkutmak, küfür etmek, tehdit etmek, kişiyi kontrol altında tutmak, hakaret etmek, cezalandırmak amacıyla toplumdan soyutlamak, alay etmek, korkutmak, aşağılamak, suçlayıcı davranmak duygusal şiddet davranışlarındandır. Duygusal şiddetin kişide oluşturduğu etki diğer şiddet türlerine göre daha kalıcı olmaktadır. Eşi veya çocuğu tek başına bırakmak da duygusal şiddettir. Eşi veya çocuğu kendinden uzak tutmak, kasıtlı olarak yakınlaşmayı engellemektir.

Davacı kadının gerçekte hamile olmadığı halde, hamile olduğunu söyleyerek eşine yalan söylediği, bu şekilde güven sarsıcı davranışta bulunduğu (Y2HD)

Kocanın eşini “kokuyorsun, pissin leş gibisin, yağ torbası, yağlısın şu haline bak” gibi sözler söyleyerek aşağıladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizlik mevcut ve sabittir. (Y2HD) 

  • Sosyal şiddet; Sosyal yaşama yönelik baskı, zorlama, yaptırım, tehdit, korku oluşturan davranışlar sosyal şiddet olarak tanımlanır. Kişinin yeme içmesine, giyimine, alışkanlıklarına, geleneklerine, dinine, faaliyetlerine, görüştüğü kişilere baskı kullanarak, korkutarak, tehdit ederek veya zorlayarak güç kullanılan davranışlardır. Eşin giyimi konusunda baskı yapma, eşin örtünmesini, kendi isteği doğrultusunda giyinmesi için zorlama, evlilik birliğinde ailenin müdahalesine sessiz kalma davranışları uygulamada sosyal şiddet olarak kabul edilmektedir. Eşin sosyal faaliyetlerini, sosyal ilişkilerini kısıtlamak, sosyal paylaşım sitelerinde eşi küçük düşürmek, tek başına aldığı kararla tatile çıkmak, eşi sebebi olmadan şikâyet etmek, eğitim görmesini engellemek, yasa dışı dini toplantılara katılmak, muska, büyü ve fal işleriyle uğraşmak sosyal şiddet davranışı kabul edilmekte ve boşanma davasının konusunu oluşturmaktadır.

Davacı kadının da kocasının rızası hilafına dini bir tarikatın toplantılarına katıldığı, tarikat liderinin etkisi altına girdiği, zaman zaman bu tarikat binasında kaldığı, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği ve kardeşlerine ile çocuklarına, kocasını dövdürdüğü yapılan araştırma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. (Y2HD) 

  • Ekonomik şiddet; Eşlerin birbirine ekonomik şiddet içeren davranışı evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davasının konusudur. Yargıtay içtihatlarına göre, eşin borçlanması ekonomik şiddet davranışıdır. Eşin borçlarını ödememesi, aşırı borçlanması, haciz gelmesine sebebiyet vermesi, alacaklıların rahatsız etmesine sebebiyet vermesi, eşten habersiz şans oyunu oynama, eşten habersiz borç alma, eşi ekonomik gücünün üstünde borçlandırma davranışları ekonomik şiddet içeren davranıştır ve bu davranışların varlığı halinde evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik olduğunun kabul edilmektedir. Eşin düzenli ve uzun süreli bir işte çalışmaması, eşin zorla çalıştırılması, eşin çalışmak istemesine rağmen eşi çalıştırmama, işten çıkarılmasını sağlama, uygunsuz işte çalışma, eşin görüşünü almadan taşınmazı devretmek, eşten mal talebinde bulunmak, eşin gelirini el koymak, eşinden habersiz kredi kartını kullanmak ekonomik şiddet içeren davranış olarak kabul edildiği görülmektedir

Davacı erkeğin aşırı borçlandığı ve bağımsız konut temin etmediği anlaşılmakla, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olaylarda tam kusurlu olduğu (Y2HD) 

  • Cinsel şiddet; Eşlerin sadakat yükümlülüğü m.185 hükmünce cinsel sadakati de içermektedir. Cinsel şiddet boşanma sebebi olup sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıştır. Evlilik birliği içinde eşlerin cinsel şiddete yönelik davranışlarının ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte olması gerekir. Cinsel şiddet davranışları ilişki kuramama sorunları, ilişki kurulmasına rağmen sorunların olması, sapkınlık, güven sarsıcı davranışta bulunma, cinsel sadakate aykırılık şeklinde sıralanabilir. Cinsel şiddet baskı, tehdit, zorlayıcı ve yıkıcı davranışlar ile cinselliğin kontrol aracı olarak kullanılmasıdır. Mağduru kontrol etmek, zorlamak, utandırmak ve zarar vermek amacıyla cinsel şiddet uygulanmaktadır. Çoğunlukla cinsel şiddetle birlikte fiziksel şiddette uygulanmaktadır. Cinsel şiddet kişinin duygu ve düşüncesini hesaba katmaksızın, cinsel birlikteliğe zorlama ve cinsel yönden denetimi ele geçirmektir. İstenmeyen zamanda ve istenilmeyen biçimde zorla cinsel ilişki şeklinde gerçekleşebileceği gibi hoşlanılmayacak biçimde fiziksel temas, gebe kalmaya, fuhuşa veya kürtaja zorlama, aşağılayıcı davranışlarda bulunma, cinsel organlara zarar verme, çocuk doğurmaya zorlama, zorla evlendirme, sözlü olarak cinsel içerikli rahatsız eden davranışlarda bulunma, töre ve namus kavramları kapsamında fiziksel şiddete başvurma, tecavüz etme, cinsel ilişki esnasında incitme, canını yakma, başka kişilerle ilişkiye girmeye zorlama davranış kalıpları ile de ortaya çıkabilir. Eşlerin evlilik birliği içerisinde istenmeyen davranış şekliyle cinsel ilişki kurulması, zorla cinsel ilişkide bulunulması, doğal olmayan yollardan cinsel ilişki gerçekleştirmesi, eşin yatağını ayırması cinsel şiddet kabul edilmekte ve boşanma sebebi sayılmaktadır

Cinsel yönden fiziksel herhangi bir kusuru olmadığı halde cinsel birleşmeyi gerçekleştiremeyen davalı koca boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurludur. (Y2HD)

Davalı erkeğin cinsel birliktelikten kaçındığı, bu problemin giderilmesi amacıyla öngörülen tedaviye yanaşmadığı (Y2HD)

  • Fiziksel şiddet; İnsanların bedensel bütünlüğüne yöneltilen sert, acı verici her hareketi içine alan geniş bir kavramdır. Kişiye zarara vermeyi amaçlayan, dövmek, yaralamak, vurmak, tokat, fırlatma, ısırma, itme, hırpalama, kolunu bükme, boğazını sıkma, bağlama, saçını çekme, kesici aletlerle yaralama, sakat bırakma, işkence yapma, cisimle vurma, tekmeleme, tırmalama, koparma, kaynar su dökme, vücudunda sigara söndürme vb. davranışlar fiziksel şiddete yönelik davranışlardır. Eşlerin, müşterek çocuklarına yönelik fiziksel şiddet içeren davranışları da evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma dava konusudur. Fiziksel şiddet mağdurun vücudunda izler bıraktığı gibi psikolojik olarak da mağduru derinden etkilemektedir.

Eş sadece evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma dava açmışsa, onur kırıcı davranış sebebiyle karar verilemez. (Y2HD)

  • Siber Şiddet: Özellikle gelişen teknoloji ile birlikte teknolojinin kötü amaçla kullanılması bireylerin siber mağduriyetler yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Cep telefonları, sosyal medya ve anlık meşajlaşma uygulamaları bilişim teknolojileri kullanılarak küfür hakaret etme, küçük düşürme, kişisel sohbetleri, kişisel fotoğraf ve videoları başkalarına gönderme, aşağılayıcı ve cinsel yorumlarda bulunma, şiddet ve nefret içerikli her türü mesaj gönderme, gerçekliği olmayan yazılar yayınlama, kasıtlı ve tekrarlı biçimde bireyi tehdit etmesi veya zarar vermesi, kişinin telefonunun veya bilgisayarının izlenmesi siber şiddet olarak kabul edilmektedir. Siber şiddet eylemi, mağdur üzerinde duygusal ve sosyal zararlar da oluşturmaktadır. Evlilik birliği içerisinde eşe internet ortamını kullanmak suretiyle cinsel, sözel, duygusal şiddet davranışı evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma dava konusudur. Eşe internet ortamını kullanmak suretiyle hakaret edilmesi, güven sarsıcı davranışlarda bulunulması boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu davranış olarak sayılmıştır. Facebook, Instagram, Twitter, YouTube vb. sosyal paylaşım siteleri kullanılarak eşe karşı uygulanan şiddetin boşanma sebebi olduğu görülmektedir.

Erkeğin kadına küfür ve hakaret ettiği sosyal medya üzerinden kadınlar ile takipleştiği ve mesajlaştığı Facebook isimli sosyal medya platformunda başka kadınların fotoğraflarına yorum yaptığı (Y2HD)

Davacı-davalı kadının WhatsApp üzerinden “benden orda yok, senden burada çok” şeklinde paylaşım sonrası eşinin annesi telefonda paylaşım sebebini sorduğunda “sana ne, ne paylaşırsam paylaşırım” şeklinde karşılık vermesi şeklinde eylemlerde bulunmak suretiyle evlilik birliği içerisinde eşine karşı kusurlu hareketlerde bulunduğu (Y2HD)

  • Görsel Şiddet: Eşin yazılı veya görüntülü olarak eşine görsel şiddet oluşturabilecek davranışlarda bulunması evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davasının konusunu oluşturabilir. Telefon kayıtları, mesaj kayıtları, CD kayıtları, mektup kayıtları içinde yer alan şiddet içerikli yazı ve görüntüler boşanma sebebidir. Telefon konuşmaları, CD kayıtları, mektup ve mesaj kayıtlarına ilişkin kayıtlar (hukuka uygun ise) aynı zamanda uygulamada ispat aracıdır. Uygulamada, eşler arasında kayıt ve görüntüler için çekişme olması halinde bilirkişi tarafından inceleme yapılır. Fotoğraf veya elektronik ortamda görüntülerin çekildiği tarihin belirli olması gerektiği gibi diğer delillerle de desteklenmesi gerekmektedir.

Davalı kadının televizyona çıkarak aile sırlarını açıkladığı anlaşılmaktadır. (Y2HD)

Davalı kocanın, bağımsız konut teminine yanaşmadığı, davacıya “annemi istemeyeni ve saymayanı” ben de istemem, dediği ve televizyona çıkıp davacının kişilik hakkını rencide edici tarzda ithamlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı koca tam kusurludur. (Y2HD)

İspat Yükü: İddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf HMK m.190 göre iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Esas itibarıyla, şiddet vakıasına dayalı evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davasında şiddeti iddia eden eş bunu ispat etmekle yükümlüdür. Boşanma davasında ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığına ilişkin diğer taraf delil sunabilir. Dolayısıyla, şiddet vakıasını iddia etmeyen taraf da savunmalarına ilişkin maddi vakıaları ispat etmekle yükümlüdür.

Deliller: Boşanma davasında ileri sürülen vakıaların ve bu vakıalara ilişkin delillerin ileri sürülmesi bakımından taraflarca getirilme ilkesi geçerlidir. Yargıtay uygulamasına göre, hukuka aykırı yollardan delil elde edilmesi, bunun boşanma davasında dikkate alınmaması için yeterli değildir. Delil hukuka aykırı yollarda elde edilmiş olsa da somut olayın özelliğine göre mahkeme tarafından değerlendirilir. Hukuka aykırı delil ihlal edilen kanun hükmü ile ispatlanmak istenen menfaat arasında amaca uygunluk durumuna göre değerlendirilmektedir.

Şiddet Tehdidi Nedeniyle Koruyucu ve Önleyici Tedbirler: Boşanma davalarında şiddet tehdidi altında olduğunu düşünen kişiler, mahkeme tarafından 6284 sayılı Kanun m.4 ve 5 uyarınca koruyucu ve önleyici tedbirlere hükmolunmasını talep edebilirler. Böylece boşanma davası süresince karşı tarafın kendilerini şiddet ve baskı yoluyla sindirip davayı geri çekmeye zorlamasının da önüne geçebilirler. Buna ilişkin olarak boşanma davası açılmadan önce koruma ve uzaklaştırma kararı almak için nöbetçi aile mahkemesine başvuru yapılabileceği gibi, boşanma dava dilekçesi içerisinde de öncelikle 6284 sayılı Kanun uyarınca önleyici ve koruyucu tedbirlere hükmedilmesi talebinde bulunularak boşanma davası ile birlikte koruma kararı alınabilmektedir.

Darp Raporu: Kanunen darp raporu almak için bir süre öngörülmemiştir ancak darba maruz kalınması halinde vakit kaybedilmeksizin darp raporu alınması yargı süreci açısından ve şiddet fiilini kanıtlamak açısından önem taşır. Darp raporu, sağlık muayenesi yapmaya ve rapor tanzim etmeye yetkili adli tıp birimlerinden ve adli rapor olarak kabul edilebilecek sağlık raporu tanzim edebilen özel kişilere ait sağlık kuruluşlarından alınabilir. Vücudunda darp edildiğine dair emareler bulunan kişi, doğrudan devlet hastanesi veya özel bir hastanenin acil servisine başvurarak bu raporu talep edebilir. Ayrıca kolluk kuvvetlerine ya da savcılığa başvurarak yaşadığı olaya ilişkin şikayette bulunabilir ve hastaneye sevki ile rapor tanzim edilmesini de talep edebilir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme: Görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Eğer o yerde aile mahkemesi yoksa, oradaki Asliye Hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla hareket eder. Yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeri ya da boşanma davasının açılmasından önce son defa altı aydır birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

 

Kaynakça:

  • 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
  • 4721 Sayılı TMK
  • 6100 Sayılı HMK
  • 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
  • DURAL, Mustafa, ÖĞÜZ, Tufan, GÜMÜŞ, Mustafa Alper, Türk Özel Hukuku Cilt III Aile Hukuku,13. Bası, 2018
  • YILMAZ, Muazzez, Boşanma Sebepleri ve Yargıtay Uygulaması
  • ÖZDEN, Salih, Boşanma Sebepleri Bakımından Aile İçi Şiddet

 

“Hukuki konularda hak kaybına uğramamak için avukatınızdan destek almanızı tavsiye ederiz.”

 

Bu makale, makalenin yazım tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuat dikkate alınarak Av. Arb. Erol Aslan tarafından hazırlanmıştır. Her olaydaki maddi vakalar ve özellikleri ile bunların uygulama ve sonuçları farklı olacağından, bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmış olup, bir hukuki görüş veya öneri teşkil etmez ve bu şekilde yorumlanamaz.

 

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız