Designed by Freepik
Adın değiştirilmesi TMK m.27: Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.
Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve Basın İlan Kurumunun ilan portalında ilan olunur. Bu ilanda; hükmü veren mahkeme, kararın verildiği tarih, dosyanın esas ve karar numarası ile adının değiştirilmesine karar verilen kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yer, doğum tarihi, ana ve baba adı, önceki adı ve soyadı, mahkeme kararıyla verilen yeni adı ve soyadı yer alır.
Ad değişmekle kişisel durum değişmez.
Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.
Hukuki Niteliği: Türk Hukuku yönünden ana kural adın değişmezliği kuralıdır. Böyle oluna da adını değiştirmek isteyen kimsenin haklı bir sebebin varlığını ispat etmesi gerekir. Ad ve soyadı değişikliği davaları TMK m.27 gereğince; kişinin haklı sebepleri doğrultusunda açılması gereken davalardır. Ad ve soyadı değişikliği davalarında talepte bulunan kişi haklı gerekçelerini delilleriyle kanıtlamalıdır. Ad değişikliği talebi ancak haklı sebeplerin varlığı dahilinde kabul edilecektir. Bu haklı sebepler Kanun’da belirtilmemekle birlikte Yargıtay içtihatlarının kabul ettiği başlıca temel gerekçeler;
- Din ve inançları sebebiyle adın değiştirilmesi: Din değiştiren kişi; adının, dini kişilerle ilişkili olması halinde inancı doğrultusunda ad değiştirme hakkına sahip olduğundan ad değiştirebilir. Eski ismini kullanmak istemeyen kişi için ad ve soyadı değişikliği yapmak haklı bir sebeptir. Kişinin eski hayatını çağrıştıran bir ismi kullanmaya mecbur bırakılması hukuk nezdinde mümkün değildir.
- Şahsi gerekçelerle adın değiştirilmesi: İsmin alaycı ifade içermesi veya gülünç olması, isminin telaffuzunun güç olması ve sürekli yanlış telaffuz edilmesi, isim ve cinsiyetin uyumlu olmaması bu durumun kişinin hayat kalitesini düşürmesi halinde isim değişikliği davası açmak için haklı gerekçenin var olduğu kabul edilir.
- Ailevi sebeplerden dolayı adın değiştirilmesi: Anne ve babanın boşanması, baba ile iletişimin çeşitli sebeplerden ötürü olmaması, çocuğun velayetinin anneye verilmesi hallerinde annenin çocuğuna soyadını verebileceği kabul edilmektedir. Böyle bir durumda küçüğün soyadı değişikliği anne tarafından talep edilmesi gerekir. Yetişkin bireylerde ise dava şahsen veya vekil aracılığıyla açılmalıdır.
- Tehdit altında olan kişilerde adın değiştirilmesi: Kişinin tehdit altında olması, takip ediliyor olması, bulunduğu sosyal çevreden uzaklaşmak istemesi, kişinin kaybolma hakkını kullanmak istemesi halinde adın ve soyadı kayıtlarını değiştirme hakkına sahip olduğu kabul edilir.
- Cinsiyet değişikliği halinde adın değiştirilmesi: Cinsiyet değişikliğinin doğal sonuçlarından biri de kişinin ismini değiştirmek istemesidir. Kişi cinsiyetini değiştirme davası açtığı sırada, öncesinde veya sonrasında adın değiştirilmesini talep edebilir.
- Ticari ilişkilere ilişkin Sebepler: Bir kimsenin adının ticari faaliyetini etkilemesi de, değiştirilmesi için haklı sebep olabilir. Adın, ticari faaliyeti katlanılmaz derecede zorlaştırması buna örnek olabilir.
TMK’ya adın ve soyadın değiştirilmesi ancak “haklı sebep” mevcutsa ve bu sebep mahkeme huzurunda ispatlanabilirse mümkündür. Kanun, haklı sebebin neler olabileceğine dair sınırlı bir liste vermemiş ve bunu özel ve kişiye özgü nedenler ışığında; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak hakimin takdirine bırakmıştır. Her bir somut olayda davacının ileri sürdüğü gerekçeler ve sunduğu delillerin değerlendirilmesi sonucu adın ve soyadının değiştirilmesini haklı kılan objektif ve sübjektif nedenlerin var olup olmadığı mahkemece takdir edilir. Haklı sebepler yukarıda da bahsettiğimiz gibi genel olarak kişinin mevcut adını kullanmakta ciddi bir sıkıntı yaşaması, adın kişilik haklarına zarar vermesi veya kişinin menfaatlerini zedelemesi gibi durumları ifade eder. Önemli olan, adın ve soyadının değiştirilmesi talebinin dürüst bir amaçla ve gerçekten kişinin mesleki, sosyal veya psikolojik açıdan ihtiyaç duyduğu bir değişiklik olmasıdır. Kanun metni ayrıca ad değişikliğinin kişinin diğer kişisel durumlarını (örneğin vatandaşlık, medeni hal gibi) etkilemeyeceğini açıkça belirtir. Yani yalnızca ad ve soyadı değişir; kişinin hukuki kimliği ve sorumlulukları devam eder.
Esnaf olan, aynı soyadına sahip akrabalar ile şiddetli geçimsizlik yaşayan ve bu sebeple çevresinde bu soyadı ile bilinmek istemeyen davacının gerekçesinin haklı bulunduğu (Gaziantep BAM 1HD)
Adın ve Soyadının “Değiştirilmesi” Davası ile “Düzeltilmesi” Davası Aynı mıdır? İsim ve Soyadının; “Değiştirilmesi” davası TMK m.27’de, “Düzeltilmesi” davası ise Nüfus Hizmetleri Kanunu m.36’da düzenlenmiştir. Adın veya soyadının değişikliği davaları bir adın ya da soyadının tamamen değiştirilmesi talebine ilişkin iken; adın veya soyadının düzeltilmesi davaları var olan adın ya da soyadında nüfusa kayıt esnasında gerçekleştirilen maddi hatanın düzeltilmesi talebine ilişkin davalardır. Bu nedenle adın ve soyadının değiştirilmesi davasını kişi kendisi açarken, düzeltilmesi davasını kişi kendisi açabileceği gibi ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları da açabilecektir. Ancak her iki dava da kamu düzeni ile ilgilidir. Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir. Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder.
Dava açarak soyadı değiştirilmesi, soyadı değişikliği taleplerinde başvurulabilecek tek hukuki yoldur. E-devlet soyadı değişikliği uygulaması üzerinden yapılabilecek tek başvuru, “soyadının düzeltilmesine” ilişkin başvurudur. Yalnızca kimlik belgesinde yer alan soyadı ile aile kütüğünde yer alan soyadı bilgisi farklı olan kişiler, bu yanlışlığın düzeltilmesine ilişkin başvuru yapabilmektedir.
Davacı velayeti altında bulunan kızının nüfus kaydındaki isminin “Yeter” olduğunu, ancak aile bireyleri ve arkadaşları arasında “Semanur” ismiyle tanındığını belirterek kızının “Yeter” olan isminin “Semanur” olarak değiştirilmesi talebi, … maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Y5HD)
Adın ve Soyadının Değiştirilmesi Davası: Adın ve soyadının değiştirilmesi kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olması nedeniyle, bu davayı kişinin kendisi veya özel yetkili vekaletname verdiği avukatı tarafından açılabilir. Yaşı küçük olan kişiler için dava, velayet hakkına sahip veliler veya vekaletname verecekleri avukat tarafından açılabilir. Dava görülürken savcı ve nüfus temsilcisi, kamu düzeni açısından görüş beyan edebilir ancak sunulan gerekçelerin haklı olup olmadığına dair takdir mahkemeye aittir. Usulen dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise aynı kişinin adının ve soyadının sadece bir kez değiştirilebileceğidir. Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre, daha önce mahkeme kararıyla adı düzeltilmiş (değiştirilmiş) bir kişinin, ikinci kez isim değişikliği talebi kural olarak kabul edilmemektedir. Eğer adın ya da soyadın değiştirilmesinden zarar gören kişi veya kişiler varsa, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirilme kararının kaldırılmasını dava edebilir. Bu dava ilk kararı veren mahkemede açılmalıdır.
Dava Sonucunun Etkileri: Tam ehliyetsizlerde, haklı bir çıkarın bulunması halinde, yasal temsilcisi onun adına dava açabilir. Evli bir erkeğin soyadını değiştirmesi halinde, ona bağlı olarak, ergin olmayan çocukları ile karısının da soyadı değişir. Evli olmayan bir kadının soyadını değiştirmesi halinde, onun evlilik dışında doğan ve ergin olmayan çocuklarının da soyadı değişir. Boşanma davaları sonuçlandıktan sonra kocanın soyadını kullanmaya devam etmek isteyen kadının ise davanın özelliği nedeniyle Aile Mahkemesi’ne dava açması gerekir.
İspat Yükü: Kişinin adının resmi işlemlerde karışıklığa neden olduğuna dair iddialar ve buna ilişkin kayıtlar mevcutsa bunlar da dilekçeye delil olarak nüfus kayıtları ile birlikte eklenebilir. Adın ve Soyadının değiştirilmesi davalarında genellikle tanık deliline başvurulur, zira davacının adı veya soyadı ile ilgili yaşadığı sıkıntılar ve sair iddiaları tanık delili ile ispatlanabilir. Bu nedenle belgeden ziyade tanık delili bu davalarda önem arz eder. Bu davada hakim gerekirse kolluk araştırmasına da başvurarak kişinin sosyal çevresinde hangi adla tanındığını araştırabilir.
Dava Kime Karşı Açılır: Davacı taraf başvurucu iken davalı taraf ise ikametgahın bağlı bulunduğu Nüfus Müdürlüğüdür.
Yetkili ve Görevli Mahkeme: Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.
Kaynakça:
- 4721 Sayılı TMK
- 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu
- Yargıtay Kararları
- BAM Kararları
- DURAL, Mustafa, ÖĞÜZ Tufan. Türk Özel Hukuku Cilt II Kişiler Hukuku, 2017, 18. Baskı
“Hukuki konularda hak kaybına uğramamak için avukatınızdan destek almanızı tavsiye ederiz.”
Bu makale, makalenin yazım tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuat dikkate alınarak Av. Arb. Erol Aslan tarafından hazırlanmıştır. Her olaydaki maddi vakalar ve özellikleri ile bunların uygulama ve sonuçları farklı olacağından, bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmış olup, bir hukuki görüş veya öneri teşkil etmez ve bu şekilde yorumlanamaz.