Designed by Freepik
Soybağının Reddi, Dava Hakkı, TMK m.286: Koca, ana veya çocuk soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava, dava açma hakkına sahip diğer kişilere karşı açılır.
Soybağının Reddi Davası: Soybağının reddi davası diğer soybağı davaları gibi kamu düzeninden olan bir davadır. Yenilik doğuran dava niteliği taşıyan soybağının reddi davasının açılarak baba karinesinin çürütülmesini ve böylece çocuk ile baba arasındaki soybağının kaldırılmasını ifade eder. Soybağının reddi davasının görülebilmesi için çocuğun babalık karinesinden faydalanmakta olması gerekir. Babalık karinesi kapsamında olmayan bir çocukla babanın arasında soybağı bağlantısı kurulamayacağından, çocuk babaya ait nüfusuna kaydedilmiş olsa dahi bu durumun ortadan kaldırılmasına ilişkin açılması gereken dava soybağının reddi davası olmayacak, “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olacaktır.
Babalığın mahkemece hükmen tespiti davası için, çocuğun nüfusa tescil edilmiş olması ön şart değildir. Çünkü, çocuğun nüfus siciline kaydedilmiş olması, Türk Medeni Kanunu’nun 285. maddesinde yer alan babalık karinesinin sıhhati için kurucu bir unsur değildir. Dolayısıyla çocuğun nüfus siciline kaydedilmemiş olması, TMK’nın 301.maddesi kapsamında babalık davasının görülmesine ve araştırılmasına engel teşkil etmez. (Y8HD)
Soybağının Reddi Sebepleri ve İspat: Soybağının reddi davası babalık karinesinin çürütülmesine yönelik koca tarafından da açılabilen bir davadır. Söz konusu davada ileri sürülecek ret sebeplerini ve akabinde ispatını yasa koyucu çocuğun evli olma süresi boyunca veya evlilikten öncesi veyahut ayrı yaşarken anne rahmine düşmesi durumlarını dikkate alarak iki şekilde düzenleme altına almıştır.
- Çocuğun evlilik içinde anne rahmine düşmesi; Evlenme gününden itibaren en az yüz seksen günlük süre geçmesinden sonra ile evlilik birliğinin sonlanmasından itibaren en çok üç yüz günlük süre içerisinde dünyaya gelen çocuğun evlilikte anne rahmine düştüğü kabul edilmektedir. Kocanın, babalığına ilişkin karinenin aksini ispat yükü davacı kocadadır. Şüphenin yanında aynı zamanda kocanın baba olamayacağının imkansızlığının ispatını da arayarak davacıyı ağır bir ispat yükü altına sokmuştur zira bu durumda çocuğun o evlilikteki kocadan olduğu yönündeki karine kuvvetlidir. Bu sebeple kadının zina etmesi ya da ikrar beyanı tek başına soybağının reddine karar verilebilmesine yeterli olmaz. Kocanın genetik olarak baba olmadığının ispatı maddi imkânsızlığın ya da illiyet bağının bulunmadığına ilişkin ispatın yapılmasıyla söz konusu olur.
Maddi imkânsızlığın ispatı için koca kritik döllenme dönemi olarak adlandırılan zamanda karısı ile cinsel birliktelik için yer bakımından imkanının olmadığını veyahut da kendisinden kaynaklanan nedenlerden dolayı karısıyla cinsel birlikteliğin gerçekleşmediğini, gerçekleşme imkanının olmadığını açılan soybağının reddi davasında ispat etmelidir. Kritik döllenme dönemi doğum tarihinden üç yüz gün öncesi ila yüz seksen gün öncesinde kalmakta olan yüz yirmi günü kapsayan döneme, doğumun gerçekleştiği günü de eklemek suretiyle elde edilen yüz yirmi bir günlük süredir. Koca karısı ile bu yüz yirmi bir günlük dönemde cinsel birliktelik yaşamış olmasının mümkün olmadığını ispatlamalıdır. Kocanın fiziksel ya da psikolojik sebeplerden dolayı cinsel birliktelik yeteneğinin olmaması, Koca çocuğun anne rahmine düşmesine denk gelen süreçte ayrı yaşadıklarını, yurt dışında, cezaevinde, askerde, seyahatte, karantina bölgesinde olduğu veyahut da hastanede yoğun bakımda tedavi gördüğü vb. kaynaklı sebeplerle karısıyla cinsel birliktelikte bulunmasının imkansızlığını ispatlayarak soybağının reddi kararı verilmesini sağlamalıdır.
Dinlenen tanıklar, annenin davacıya hamile kaldığı dönemde kocasından ayrı yaşadığını beyan ettiklerine ve davalılar da bu iddiayı kabul ettiklerine göre TMK m.288/1. maddesi gereğince davacının başka bir kanıt getirmesine de gerek yoktur. Davanın kabulü ile davacı ile davalı H. Ö. Arasındaki soybağının reddine karar verilmesi gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. (Y2HD)
- Çocuğun ana rahmine evlilikten önce veya ayrı yaşama esnasında düşmüş olması; Çocuğun anne rahmine evlenmeden öncesinde ya da tarafların ayrı yaşadıkları esnada düşmesi halinde davacı tarafın açmış olduğu soybağının reddi davasında başkaca delil sunması gerekmemektedir. Burada zayıflatılmış bir babalık karinesi söz konusudur. Babalık karinesinin zayıflatılmış hallerinden diğeri ise eşlerin ayrı yaşama esnasında çocuğun ana rahmine düşmüş olmasıdır. Hakim tarafından verilen ayrılık hükmü aranmaksızın davacı koca ayrılık sürecinde çocuğun ana rahmine düştüğünü ileri sürmesi soybağını reddetmede yeterlidir. Başkaca delil gösterilmesi gerekmez, davacının ispat yükü yoktur.
Dava küçük A.. kayyımı tarafından açılan soybağının reddi davasıdır. Çocuk evlenmeden önce veya ayrı yaşam sırasında ana rahmine düşmüşse davacının başka bir kanıt getirmesi gerekmez. Delillerin bu çerçevede değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken davalı Kibar’ın meşruhatlı davetiyeye rağmen DNA için doku örneği vermediği gerekçesiyle davanın reddi doğru bulunmamıştır. (Y2HD)
Dinlenen tanıklar, annenin davacıya hamile kaldığı dönemde kocasından ayrı yaşadığını beyan ettiklerine ve davalılar da bu iddiayı kabul ettiklerine göre TMK m.288/1 gereğince davacının başka bir kanıt getirmesine de gerek yoktur. Davanın kabulü ile davacı ile davalı H. Ö. arasındaki soybağının reddine karar verilmesi gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. (Y2HD)
Karinelerin Çakışması: Çocuk evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğmuş ve ana da bu arada yeniden evlenmiş olursa, ikinci evlilikteki koca baba sayılır. Bu karine çürütülürse ilk evlilikteki koca baba sayılır.
Soybağı Tespiti İçin Yapılan Tıbbi Araştırma ve İncelemeler: Soybağının reddi davasında en önemli ispat aracı, soybağı tespiti için yapılan tıbbi araştırma ve incelemelerdir. Zira bu tıbbi araştırma ve incelemeler, tam bir kesinlik oluşturmasa da kesine yakın güçlü bir olasılık, köklü bir kanı oluşturmakta ve bu da soybağının reddi için yeterli sayılmaktadır. Soybağı tespiti için gerekli olan tıbbi araştırma ve incelemelere, taraflardan birinin talebi üzerine başvurulabileceği gibi hakim tarafından re’sen de başvurulabilir. Sırf kocanın şüpheciliği veya aşırı kıskançlığı nedeniyle çocuk ve ana üzerinde tıbbi araştırma ve incelemelerin uygulanmaması gerektiği, bu yöndeki talebin hakim tarafından reddedilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Tıbbi araştırma ve incelemelere başvurabilmek için davacının, öncelikle kocanın baba olmadığı hususunda ciddi kanaat oluşturan maddi vakıaları ve delilleri ortaya koyması gerektiği ileri sürülmekte, aksi takdirde bu araştırma ve incelemelere katlanan kişinin, kişilik haklarına yönelik ciddi bir müdahale söz konusu olacağı ifade edilmektedir. Soybağının reddi davasında çocuk ile koca arasında soybağı bulunup bulunmadığının tespiti için adli tıp yöntemleri kullanılır. Soybağı tespiti için kullanılan adli tıp yöntemleri; kan muayenesi yöntemi, antropobiyolojik yöntem ve DNA incelemesi yöntemidir.
HMK m.292/1’de, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak ve ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması halinde hâkimin incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar vereceği hükmü bağlandığından; mahkemece, açıklanan kanun hükmü gözetilerek, baba olduğu iddia edilen …’nin mezarının tespit edilip açılarak DNA incelemesine esas doku ve kemik örneklerinin alındıktan sonra çocuklar … ve … ile aralarında DNA testi yaptırılıp alınacak rapor ile toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken (Y8HD)
Dava, TMK m.286. vd. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi istemine dair olup, yukarda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında, bu talep çerçevesinde mahkemece tarafların iddia ve savunmaları da gözetilerek, soybağının reddi iddiası ile ilgili olarak DNA testi yaptırmak üzere taraflara meşruatlı davetiye çıkarılıp test için gerekli kan ve doku örneklerinin verilmesi, aksi taktirde zor kullanılarak bu incelemenin yaptırılacağı hususu ihtar edilmeli (Y18HD)
Diğer İlgililerin Dava Hakkı: Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde baba olduğunu iddia eden kişi, kocanın altsoyu, anası veya babası, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir. Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açar. Kocanın açacağı soybağının reddi davasına ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
Soybağının Reddi Davasında Taraflar: Soybağının reddi davası açma hakkı olanları sınırlı bir şekilde yer vermiştir. Maddeye göre dava açma hakkı, koca, ana ve çocuğa tanınmıştır. Aynı zamanda dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde ise kocanın alt soyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişilere dava açma hakkı tanınmıştır. Davanın koca tarafından açılması halinde, ana ve çocuk davalıdır. Kocanın soybağının reddi davasını açmak için taraf ehliyetinin yanı sıra “açılan davayı takip edebilmek için de dava ehliyetinin de olması gerekir. Soybağının reddi davasında “Davalılar” ise Koca açtığı soybağının reddi davasını ana ile çocuk; Çocuğun açacağı soybağının reddi davasında ise davalı tarafta ana ile koca birlikte yer alır.
TMK’nın m.291/f.1 hükmü, belirli şartlarla koca ve çocuk dışındaki kişilere de soybağının reddi davası açma hakkı tanımaktadır. Anılan hüküm çerçevesinde soybağının reddi davası açma hakkı tanınan kocanın altsoyu, anası, babası ve çocuğun gerçek babası olduğunu iddia eden kişi, ancak dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde dava açabileceklerdir. Dolayısıyla, koca dava açma süresi içinde dava açmamış ise, sürenin sona ermesinden sonra kocanın ölümü, gaipliğine karar verilmesi veya sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi belirtilen kişilerin soybağının reddi davası açma hakkına sahip olmaları sonucunu doğurmaz. (HGK)
İtiraz ve iptal: Ana ve babanın yasal mirasçıları, çocuk ve Cumhuriyet savcısı sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebilirler. İtiraz eden, kocanın baba olmadığını ispatla yükümlüdür. Çocuğun altsoyu da çocuğun ölmüş ya da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması halinde itiraz hakkına sahiptir. Tanımanın iptaline ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
Hak düşürücü süreler: Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorundadır. Ana doğumdan, çocuk ise ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Diğer ilgililer için dava açma süresi ise doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden itibaren bir yıldır.
Soybağının reddi davası için yasada öngörülen süreler kamu düzeniyle ilgili olup ‘hak düşürücü’ niteliktedir, yargılamanın her aşamasında mahkemelerce ‘kendiliğinden’ gözetilmek zorundadır. (Y2HD)
Soybağının Reddi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme: Aile mahkemelerinin olduğu yerde aile mahkemeleri, olmadığı yerde ise HSK’nın belirlediği Asliye Hukuk Mahkemesi olup yetkili mahkeme ise taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir.
Kaynakça:
- 4721 Sayılı TMK
- 6100 Sayılı HMK
- 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargıla Usullerine Dair Kanun
- Yargıtay Kararları
- DURAL, Mustafa, ÖĞÜZ, Tufan, GÜMÜŞ, M. Alper, Türk Özel Hukuku Cilt III Aile Hukuku, 2018, 13. Bası
- TARIM, Sinem, Soybağının Reddi Davasında İlk Derece Yargılama Usulü
- ÇELİK KARA, Hüma, Soybağının Reddi Davası
“Hukuki konularda hak kaybına uğramamak için avukatınızdan destek almanızı tavsiye ederiz.”
Bu makale, makalenin yazım tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuat dikkate alınarak Av. Arb. Erol Aslan tarafından hazırlanmıştır. Her olaydaki maddi vakalar ve özellikleri ile bunların uygulama ve sonuçları farklı olacağından, bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmış olup, bir hukuki görüş veya öneri teşkil etmez ve bu şekilde yorumlanamaz.