Designed by Freepik
Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri, m.25/2/e: İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
İşçinin üçüncü bir kişiye hizmette bulunması, işverene karşı iş görme borcunu kısmi süreli olarak ifa etmesi ve üçüncü kişi ile de kısmi süreli iş ilişkisinin bulunması şeklinde olabileceği gibi işverene karşı tam zamanlı çalıştığı halde boşta kalan zamanlarında başka bir yerde ücret karşılığında çalışma şeklinde de olabilmektedir. Kural olarak işçinin asıl iş ilişkisinin yanında başka bir işte çalışabilmesi mümkündür. Başka iş aynı zamanda kısmi süreli çalışma anlamına gelirken, her kısmi süreli çalışma başka iş kavramını karşılamamaktadır. Örnek olarak, işçinin bir işyerinde haftanın beş günü tam süreli, cumartesi günü ise başka bir işyerinde çalışması halinde kısmi süreli çalışmanın özel bir çeşidi olan başka işte çalışma durumu söz konusu olmaktadır. Bununla birlikte, 08.00-13.00 arası lokantada motor kuryelik yapan kişinin 14.00-18.00 arası kargoda motor kuryelik yapması durumunda ise başka işte çalışma yerine birden çok kısmi süreli iş ilişkisi söz konusu olmaktadır. Nitekim Yargıtay da başka işin kısmi süreli çalışmanın bir türü olduğunu hükme bağlamıştır.
İşçinin rekabet teşkil etmese dahi yapmakta olduğu başka iş nedeni ile asıl işindeki performansının azalıp azalmadığına bakılması gerekmektedir. Nitekim ikinci iş nedeniyle işçinin performansında bir azalma söz konusu ise işçi ikinci iş nedeni ile çok yorgun düşüyor ve asıl işini aksatıyorsa, işçinin iş görme yükümlülüğünü özenle ifa etmesi borcuna aykırılık söz konusu olacağı için, başka iş yapabilme hakkının varlığından söz edilememektedir. Dahası işçinin başka işi yaparken, işverene zarar verici davranışlardan kaçınması, sır saklama ve rekabet etmeme borcuna uygun davranması, işçi tarafından yapılan başka iş nedeniyle mevzuatla belirlenen çalışma sürelerinin aşılmaması, işçinin yaptığı asıl işle ikinci işin çalışma saatlerinin çakışmaması da gerekmektedir.
Bir köy imamının imamlık yaptığı süre zarfında baraj inşaatında çalışması sonucu çıkan bir uyuşmazlıkla ilişkili olarak işçinin zaman ve şartlar elverdiği takdirde, birden fazla işyerinde çalışmasında kanuni bir engelin bulunmadığı, ancak durumun yöntemince incelenerek aynı veya ayrı zaman zarfında iki ayrı işte çalışmanın mümkün olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiği (YHGK)
Bir İşin Başka İş Olarak Kabulünün Koşulları:
- İşçi bakımından süregelen bir asıl iş ilişkisinin söz konusu olması; Asıl işin iş sözleşmesinden kaynaklanan bir iş ilişkisi niteliği taşıması gerekmektedir. Başka işte çalışma için asıl iş ilişkisinin bulunması, yani asıl iş ile başka iş arasında aslilik-ferilik ilişkisinin söz konusu olması icap etmektedir.
- Asıl iş ilişkisinin baskın süreyi kapsaması; Asıl iş ilişkisini tespit edebilmek için, işçinin iş gücünü baskın bir şekilde kullandığı iş ilişkisinin veya zaman bakımından genişlik taşıyan iş ilişkisidir.
- İşçinin başka iş için sözleşme yapması ve ücret alması; İşçinin, asıl iş ilişkisi içinde bulunmaktayken başka bir iş için ayrıca sözleşme yapması gerekmektedir. Başka işin dayanağını teşkil eden diğer sözleşme; iş sözleşmesi mahiyetinde olabileceği gibi, eser veya vekalet sözleşme türlerinde de olabilir. Başka iş için yapılan sözleme TBK m.27 hükmünce bu sözleşmenin kanunun emredici hükümlerine aykırı olmamalı ve bu itibarla konusu suç teşkil eden işlerin konu edildiği sözleşmeler kesin olarak hükümsüz olmaktadır. Ayrıca, TBK m.396/3 hükmüne göre işçinin boş zamanlarında mevcut işi yanında başka bir işte çalışması değil, sadakat borcuna ve rekabet etmeme yasağına aykırı şekilde ücret karşılığında çalışması sınırlandırılmaktadır. Bu itibarla işçinin sadakat yasağına ve işvereni ile rekabet etme yasağına aykırı olmayacak şekilde boş zamanlarında ikinci bir işte çalışması kural olarak yasaklanmamıştır. Örneğin bir muhasebecinin akşamları bir markette kasiyer olarak çalışması sadakat borcuna aykırılık teşkil etmezken, muhasebecinin bağlı olduğu muhasebe firması müşterisi olan market adına muhasebe ile ilgili işlemlerde bulunması sadakat borcuna aykırılık teşkil edebilmektedir.
- Başka iş yapmayı yasaklayan yasal veya sözleşmesel hükmün bulunmaması; Yargıtay bir kararında, iş sözleşmesinde ek bir iş yapamayacağı hükme bağlanan işçinin buna rağmen dövmecilik yaptığı anlaşıldığında, bu durumu geçerli fesih sebebi olarak kabul etmiştir. Ayrıca başka iş yapmayı işverenin kabulüne bağlı kılan veya kabulü aranmasa dahi başka iş yapmayı işverene önceden bilgi vermeye bağlayan kayıtların bulunmaması da bu kapsamda değerlendirilmektedir.
- Asıl işe ve başka işe ait çalışma süresi toplamının azami iş süresini geçmemesi; İş K. m.63/1 de yer alan “Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir.” hükmü uyarınca azami iş süresi haftada en çok kırk beş saat olarak düzenlenmiştir. Haftalık çalışma süresine ilişkin sınır azami nitelikte olup, taraflarca bu sürenin altında bir süre belirlenebilmektedir. Başka bir anlatımla işçi asıl işinin çalışma süresi haftalık 45 saatin altında olması halinde bir başka işte çalışabilmektedir. Ayrıca işçinin azami süreyi aşacak şekilde yeni bir sözleşme ilişkisi tesis etmesi asıl işvereni bakımından işçinin dinlenmeyerek asıl işine olan yoğunlaşmasını azaltması ve iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle sadakat borcuna aykırılığı söz konusu olabilecektir.
- Başka işin mahiyetinin asıl işe uygun olması; İşçinin yaptığı yan işin halihazır işverenle rekabet teşkil etmesi veya işyerinin amacıyla bağdaşmaması halinde rekabet borcuna aykırılık söz konusu olmaktadır. İşçinin asıl iş ilişkisindeki işvereninin güvenini zedeleyecek fiil ve davranışlardan kaçınma borcu, işçinin sadece işyerindeki yaşamı ile sınırlı olmayıp, yer yer özel hayatı ile de ilgili olmaktadır. İşverenin güvenini zedeleyen durumlardan birisi de başka işin niteliğinin asıl işle bağdaşmamasıdır. Örneğin, asıl işi öğretmenlik olan bir kişinin, başka işinde muzır yayınlarla meşgul olması veya geceleri dansçı olarak çalışması asıl işle bağdaşmayan başka işe örnek teşkil etmektedir. Ancak asıl işi mimarlık olan bir işçinin başka işinde muzır yayınlarla meşgul olması durumunda asıl işle başka işin uygunsuzluğu söz konusu olmamaktadır.
Başka İş Yapma Yasağının Hukuki Kapsamı: İşçinin dinlenme için ayrılan zaman diliminde başka bir işyerinde çalışması ruh ve beden bütünlüğünün bozulmasına yol açabileceği için iş sağlığı ve güvenliği açsından da ikinci işte çalışması risk oluşturabilecektir. Bu yönüyle de işverenler iş sözleşmeleriyle ikinci işte çalışma yasağı getirmekte işyerine yorgun gelen işçinin hem performansının düşük olacağı hem de yeterince dinlenememiş işçinin dikkatsizlik göstererek iş kazasına neden olabileceği değerlendirilmektedir. Çalışma özgürlüğü bakımından Anayasası’nın 48. maddesinde yer alan “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.” hükmü uyarınca herkesin çalışma ve sözleşme özgürlüğüne sahip olduğu düzenlenmiştir. İşçinin iş gücünün tamamını aynı işverene tahsis etme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bazı koşulların karşılanması halinde işçinin başka bir işte çalışmasına imkan tanınmıştır ki, sözleşme serbestisi prensibi bu durumu gerekli kılmaktadır. Nitekim Yargıtay, işçinin birden fazla işverenle kısmi süreli çalışma olanağını haiz olduğunu belirtmektedir. Bununla birlikte, işçinin işverenin korunmaya değer çıkarlarına zarar verecek başka iş yapmasını dolaylı olarak yasaklayan bir düzenleme olan İş Kanunu m.25/II/e işverenin korunması gereken çıkarları esas alınarak belirli koşulların söz konusu olması durumunda ve sadakat borcu bağlamında sözleşme ile veya yasal düzenlemelerle işçilere başka iş yapma yasağı getirilebilmektedir.
İşçinin, uzmanlaştığı işkolunda faaliyette bulunan başka bir firmanın montaj isini de (asıl işverenin bilgisi dışında) yapmış olması işverenin güvenini kötüye kullanmak, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olup, bu sebeple akdin feshinde isçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamaz. (Y9HD)
Başka iş yapmanın sözleşme ile yasaklanması konusunda ise Yargıtay, normal mesai saatleri haricinde olsa bile, işçinin, aynı işkolundaki başka bir işyerinde kalifiye eleman olarak çalışması durumunda, onun gerekli dinlenmeden mahrum kalacağını ve bunun sonucu olarak kendi işyerindeki veriminin düşeceğini vurgulamaktadır. Yargıtay, bazı kararlarında, işçinin sadakat borcu uyarınca başka bir iş yaptığını asıl işverenine bildirmesi gerektiğini ve işvereninin haberi olmaksızın başka bir iş yapmasını doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranış kapsamında mütalaa etmiştir. İşçinin, iş ilişkisi devam ederken başka iş kapsamında asıl işveren ile rekabete girişmesi, asıl işvereninin faaliyet gösterdiği işkolunda, aynı müşteri çevresine, aynı şartlar altında ve aynı kapsamda başka iş yaparak işvereni ekonomik zarara uğratması anlamına geldiğinden yaptığı başka iş kapsamında asıl işveren ile rekabete girişmesi de sadakat borcuna aykırılık teşkil etmesi nedeniyle yasaklanmıştır.
Sonuç olarak belirtmek gerekir ki, işçi asıl iş sözleşmesi kapsamındaki işini aksatmamak şartıyla ve yapılan işle bağlantılı olmamak üzere, iş sözleşmesinde veya toplu sözleşmede aksine bir hüküm bulunmaması ve yapılan işin rekabet yasağına ve sadakat borcuna aykırı olmaması halinde, işçinin başka bir iş yapmasına engel bulunmamaktadır.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işyerinde çalışırken mesai saatleri içerisinde ve yıllık ücretli izinli olduğu dönemde (iş sözleşmesindeki yasağa rağmen) bir başka işveren nezdinde de çalıştığı anlaşılmakla, doğruluk ve bağlılığa aykırılık teşkil eden bu davranışından dolayı iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilmesinde kanuna aykırı bir durum bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle kabulü hatalıdır. (Y22HD)
İşçinin Sadakat Borcuna Aykırı Olarak Yaptığı Başka İşin Sonuçları:
- İş Sözleşmesinin Feshi; Genel olarak sadakat borcuna aykırılık, İş K. m.25/II-e hükmünce “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” başlığı kapsamında, “doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış” olarak belirtilmiş ve iş sözleşmesini “haklı nedenle” sona erdiren bir durum olarak nitelendirilmiştir. Bu çerçevede, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış kapsamında değerlendirilen işçinin sadakat borcuna aykırı olarak başka iş yapması, asıl işverene iş sözleşmesini haklı nedenle sona erdirme imkânı tanımaktadır.
- Zararın Tazmini; İşçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı olarak başka iş yapması sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işveren; işçinin işten çıkarılması neticesinde işinin aksamasından ötürü uğradığı zararları işçiye tazmin ettirmesi mümkündür. İşçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı olarak başka iş yapması neticesinde işveren maddi zararın yanında manevi zarara da uğrayabilir. Örneğin işçinin başka iş yaparken asıl işvereninin bir sırrını ifşa etmesi veya asıl işverenle rekabete girişmesi işverenin manen acı çekmesine, derin üzüntü duymasına ve dolayısıyla manevi açıdan zarara uğramasına yol açmaktadır.
Hafta Tatili, Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerinde Başka İş Yapma Yasağı: Hafta tatili ve genel tatil günlerinde, işçinin başka bir işle uğraşmasının ilke olarak yasak olmadığı, ancak söz konusu dönemlerde yapılan başka işin asıl iş ilişkisindeki işverenle geçerli olmayan bir rekabet teşkil etmesi gibi bir durumun varlığı halinde başka işin yasak kapsamına girebileceği değerlendirilmektedir.
Davalı tanıklarının sözlerinden davacının istirahatli olduğu sürede başka bir işyerinde çalıştığı da anlaşılmaktadır. Esasen bu çalışması mahkemenin de zımni kabulündedir. Bütün bu durumlar birlikte değerlendirildiğinde davacının bu davranışlarının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olduğunun kabulü gerekir. Böyle olunca işveren bildirimsiz ve tazminatsız fesihte haklı olup davacı ihbar ve kıdem tazminatı isteyemez. Bunun için kanunda açık bir hüküm olması gerekmez. (Y9HD)
Hastalık, Hamilelik ve Analıkta Başka İş Yapma Yasağı: Hamile veya ana olan kadın işçinin doğumdan önce ve sonra çalıştırılamaması sadece asıl iş ilişkisi bakımından değil, bu süre zarfında girebileceği başka bir iş bakımından da geçerlidir. TBK m.27/1. fıkrasında yer alan “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.” hükmü uyarınca kanunun emredici hükümlerine aykırılığı nedeniyle, söz konusu sürelerde çalışılmamasını düzenleyen hükümlere rağmen başka iş yapılmasına ilişkin sözleşmenin kesin olarak hükümsüz sayılması gerekmektedir. İşçinin raporlu olduğu dönemde de işverene karşı sadakat borcu sürmektedir. Yargıtay, istirahatli olduğu toplamda yaklaşık 105 günlük sürede başka bir işyerinde çalıştığı anlaşılan işçinin söz konusu davranışları doğruluk ve bağlılığa aykırı olarak nitelendirilmiş, iş sözleşmesinin feshinde haklı neden oluşturduğuna hükmetmiştir.
Yıllık Ücretli İzinde Başka İş Yapma Yasağı ve Yaptırımları: Yıllık ücretli izin müessesesi normalde geçerli olan “çalışmasız ücret olmaz” ilkesine istisna teşkil etmektedir. Bu istisna sonucunda kanun koyucu tarafından bu süre zarfında başka iş yapma yasağı getirilmiştir. İş K.’nın “İzinde Çalışma Yasağı” başlıklı 58. maddesinde yer alan “Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi içinde kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir.” hükmü kapsamında yıllık ücretli izin süresince işçinin başka bir iş yapma yasağı düzenlenmiştir. İş K. m.58’de yer alan hüküm kapsamında, yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret karşılığı bir işte çalıştığının tespit edilmesi durumunda bu izin süresi içinde kendisine ödenen ücretin işveren tarafından geri alınabileceği düzenlenmiştir. Yıllık izin süresince yasak olarak nitelendirilen bir iş yapan işçiye karşı işverenin uygulayabileceği başka bir yaptırım da sadakat borcunun kapsamı dikkate alındığında sözleşmenin feshidir. İşçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı olarak başka iş yapmasının işverence öğrenilmesinden itibaren altı işgünü içerisinde ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içinde feshedilebilmektedir. Ve işverenin tazminat isteminde bulunabilmesi için, öncelikle haklı nedenle feshi hak düşürücü sürelere uygun şekilde yapmış olması gerekir.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işyerinde çalışırken mesai saatleri içerisinde ve yıllık ücretli izinli olduğu dönemde (iş sözleşmesindeki yasağa rağmen) bir başka işveren nezdinde de çalıştığı anlaşılmakla, doğruluk ve bağlılığa aykırılık teşkil eden bu davranışından dolayı iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilmesinde kanuna aykırı bir durum bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle kabulü hatalıdır. (Y22HD)
İş Sözleşmesinin Askıda Olduğu Hallerde: Taraflar ücret ve iş görme borçlarını askı süresi boyunca ifa etmezler ve iki taraf da karşılıklı olarak bu borçların ifasını birbirlerinden talep edemezler. Buna karşılık iş sözleşmesinin askıda olduğu hallerde akdi ilişki devam ettiğinden işçinin sadakat borcu ve işverenin işçiyi koruma borcu da belirli ölçülerde devam edecektir.
Kaynakça:
- 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
- 4723 Sayılı İş Kanunu
- 6098 Sayılı TBK
- SÜZEK, SARPER, İş Hukuku, 2021, 21. Bası
- KARADEMİR, Artür, 4857 İş K. Kapsamındaki İşçinin İş İlişkisi Devam Ederken Rekabet Etmeme Borcu, İnÜHFD, 13(2), 2022, s.340-355
- GÜDER, Cansu, İşçinin Başka İş Yapma Yasağı
- Yargıtay Kararları
“Hukuki konularda hak kaybına uğramamak için avukatınızdan destek almanızı tavsiye ederiz.”
Bu makale, makalenin yazım tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuat dikkate alınarak Av. Arb. Erol Aslan tarafından hazırlanmıştır. Her olaydaki maddi vakalar ve özellikleri ile bunların uygulama ve sonuçları farklı olacağından, bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmış olup, bir hukuki görüş veya öneri teşkil etmez ve bu şekilde yorumlanamaz.