Verilen bir karara sahip çıkmak ve gerçekleştirilmesi için var gücümüzle çalışmak küçümsenmeyecek derecede önemlidir. Ancak işe yaramıyorsa karar değiştirilebilir ve “değiştirin”. Israr etmenin hiç ama hiç bir anlamı yok. Birçoğumuz kendimizi “doğru” karar vermeye öylesine adarız ki, seçtiğimiz yolu beğenmesek bile inat, gurur, ileriyi görememek vb. nedenlerle ona sadık kalırız. […]
risk
Değişime ayak direten en zor liderlik tutumlarından biri, kişilerin “lider olduğum” duygusudur. Çünkü bir şekilde önemli, üst düzey ya da güçlü biri olmuşuzdur veya öyle sanırız. Her söylenileni alkışlayan, “en doğrusunu siz bilirsiniz” diyen kişilerin etkisini de unutmamak gerekir. Diğer taraftan, insanların iş başında yaşadıkları duygularını görmezden gelip, robotlar […]
VUCA yeni bir olgu olarak karşılaştığımız durum. ABD ordusu tarafından isimlendirilen ve özellikle bulunduğumuz dönemin şartlarını anlamak ve tanımlamak için giderek daha fazla kullanılmaya başlandı. Organizasyonun, içinde bulunduğu durum içinde değişim hız ve boyutunun hızla artması, belirsizlik, karmaşık parçalar arasındaki ilişkilendirme zorluğu, klasik yönetim tarzının ve geçmiş deneyimlerin yetersiz kaldığı […]
“İş başarısı” terimi çoğu zaman ele avuca sığmaz bir sözcük. Çünkü bir kişi veya organizasyon için başarı demek olan şey, başka bir kişi için başarı kabul edilmeyebilir. Bu nedenle de örneğin analistler dörder aylık dönemlerle iş performansını değerlendirirler. Dolayısıyla üst yönetim üzerinde piyasa beklentilerini karşılama baskısı hiç eksik olmaz. […]
Yönetim, bir takım oyunudur. Ancak öyle an’lar, öyle işler var ki tek başımıza göğüslememiz gerekir. Bıkmadan, usanmadan, kendimize güvenerek, tecrübelerimize dayanarak, hayallerimize doğru nefes nefese tırmanmamız gerekir. Ayrıntıları değerlendirmeliyiz çünkü başarının gücü, ayrıntıların sadeliğinde gizlidir. Her defasında bir adım atarak, kendimizi bir adım daha yukarı çekerek tırmanabiliriz. Belki birçok şeyden […]
Şimdi buradayız. Başka bir yerde ve zaman da olmamız imkansız. Birçok kişinin alacağı kararları ise “Eğer” sözcüğü yönetiyor. “Eğer”ler genelde ertelemeyle, karamsarlıklarla sonuçlanır ve sorumluluklardan kaçmayı ortaya çıkarır. Kendimizi kandırmaya başlarız; Eğer bu işi başarırsam kararımı vereceğim… Eğer elimdeki projeyi bitirebilirsem yeni pazarlar yaratabilirim… Eğer görüşmem olumlu geçerse iş benimdir […]