Kişiler istediğini elde etmek için bir hedef koyarak ve zarar potansiyelini de düşünerek dürüstçe bir beklenti, bir hedef oluşturmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde “hayaller” sadece bir resim olarak kalacak, istemekten ileri gitmeyecektir.
Başarının doyurucu olması isteniyorsa, kendine neden bu amacı istediğin ve hangi yönünü geliştirmen gerektiğini de sormak gerekir. Çünkü her adım atışımız da, geleceğin gözlerimizin önünde ufalanma olasılığı da vardır.
Peki, hedeflerinize ufak bir adım atarak bulmacaya bir parça daha eklemeyi mi tercih ederdiniz yoksa “riski” göze almaktan tümüyle kaçınır mıydınız? Kazanılan, büyük bulmaca da tek bir parça, kaybedilen ise hayallerdir.
Biraz geriye gidelim ve bir an için düşünelim mi? Küçük bir adım atma riskini göze alamadığı için, zamanında çok fazla göründüğünden kaçımız hayallerinden vazgeçmiştir. O küçük adımların atılmasını engelleyen faktörlerden biri olan korku “Hayır, yapmayın” der. Büyük resmi görmekten kaçınır ve birçok kişiyi de ürkütmektedir.
Bulmacanın tüm parçalarını bir araya koymadığımız zaman, “BAŞARI” korkunun gölgesinde kalır, kendimizi motive edemeyiz, resmin bütününü de göremeyiz.
Başarı, korkunun bittiği, riskin alındığı an başlar.