Herkesin güçlü yönlerinin olduğu gibi zayıf yönlerinin de olması gayet normaldir. Ve vardır. Bu gerçeği göz ardı etmek liderleri kör, karmaşık, tehlikeli ve etkisiz hale getirir.
Kibir fısıldar: “Zayıf yönlerimiz abartılacak şeyler değil, sen güçlüsün.”
Liderlerin sormuş oldukları en önemli sorulardan biri “İyi değil miyiz?”
Zayıf yönlerini görmezden gelemezsin ve gelirsen başaramazsın.
Lisede futbol oynadım. Bazen ekibimiz rakiplerimizden gerek teknik gerekse kondisyon olarak daha zayıftı. Bunun karşısına hırsımızı ve kazanma azmimizi koymaya çalışırdık. Daha sık paslaşırdık. Çünkü bizden gerçekten iyilerdi. Bizden güçlü oldukları yönleri veya kendi zayıf yönlerimizi diğer özelliklerimizle kapatmaya çalışırdık. Çünkü zayıf yönlerimizi kabul etmemek veya görmezden gelmek felâkettir.
Zayıf yönlerimizin olması etkili planlamayı gerektirir. Odaklanmamız ve enerjilerimizi birleştirmemiz gerektiğini düşündük. Daha doğrusu beden hocamız tarafından yönlendirildik. Kabul etmeyeceğiniz bir şeyi telafi edemezsiniz. Diğer takımın daha teknik ve hızlı oyuncuları olduğundan kısa, tek paslarla ve herkes birbirine yardım ederek dayandık. Oyunu rakibin güçlü olduğu alanlarına gitmemeye çalıştık.
Liderliği genişletir.
Her konu da güçlü olduğunu, her şeyi bildiğini ve en iyi yaptığını iddia eden kimseye de güvenmeyin. Hepimizin zayıflıkları vardır.
Zayıf yönleri ekip olarak ortaya koymak, kabul etmek başarı için bir fırsattır. Verimliliği artırdığı gibi etkiyi de artırır. Geçmişteki sıradan kalıplardan uzak durmamızı sağlayarak liderliği genişletir. Ayrıca zayıf yönlerimizi bilmek, farkında olmak liderlerin şu soruları yanıtlamasına da yardımcı olur:
Güçlü yönlerimiz nelerdir?
Birbirimize nasıl destek oluruz?
Güçlü yönlerimizi nasıl değerlendirebiliriz?
Gücü en üst düzeye çıkarmanın yolu kişilerin güçlü yönlerini birleştirerek, iş birliği yapmak, planlı ve koordineli çalışmak, enerjimizi odaklamak.
