AVUKATLIK & HUKUKİ DANIŞMANLIK & ARABULUCULUK
AVUKATLIK & HUKUKİ DANIŞMANLIK & ARABULUCULUK

İş Uyuşmazlıklarının Çözümünde “İhtiyari Arabuluculuk”

Image by katemangostar on Freepik

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri: Bir toplum içinde çıkan uyuşmazlıkların çözümü için taraflar yargılamaya başvurabilecekleri gibi yargılama yapılmaksızın farklı çözüm yollarıyla aralarındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturabilirler. Zira prensip olarak (özel) hukuk, kişilerin özgür iradelerini ortaya koyarak birbirleri arasında eşitliğe dayalı ilişkiler kurmasına dayanır. Hem maddi hukuka dair konularda hem de usul hukukuna dair konularda, kişilerin özgür iradeleriyle hareket etmeleri esastır. Bu sebeple, kişiler emredici hukuk kuralları çerçevesinde, aralarında doğan uyuşmazlıkların çözümü için klasik yargılama yöntemleri olan dava veya hakem yoluna başvurabilecekleri gibi yargılama dışı yöntemlere de başvurabilirler Söz konusu alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan arabuluculuk yöntemi, son dönemlerde hızla gelişmiş, ilerlemekte ve gelişmektedir. Bu gelişmeler kapsamında önceden ihtiyari biçimde taraflarca uyuşmazlık çözümünde yararlanılabilen arabuluculuk yöntemi, mevzuatta yapılan değişikliklerle iş, ticaret ve tüketici hukuku uyuşmazlıklarının birçoğu için dava şartı haline getirilmiştir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, devlet yargılamasına göre seçimlik bir yol olan tümüyle gönüllülük esasına dayanan bir yöntemdir.

Arabuluculuk, Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri İçerisinde En Yaygın Çözüm Yoludur: Amaç müzakere yöntemlerini kullanarak her iki tarafında gönüllü olarak anlaşmaya varmasını sağlamaktır. Arabulucu, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştirir. Öğretide kabul edilen ortak ilkelerden hareketle uyuşmazlık tarafları arasında iletişimi güçlendiren, karar verme mekanizması olmayan, uzmanlık eğitimi almış, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ihtiyari olarak yürütülür.

Amacı; Arabuluculuk ile amaçlanan, devlet yargılamasına rakip teşkil etmeden, sadece yargılamanın yükünü hafifleterek uyuşmazlığı çözmektir. Hukukumuzda benimsenen arabuluculuğun özünde, taraf iradelerine göre şekillenen bir süreç hâkim olup tarafların ortaklaşa ve mutlak gönüllülüğü ile kendilerine tanınan eşit imkanlardan yararlanarak bir arabulucu yardımıyla uyuşmazlığın detaylarını dış dünyaya yansıtmadan ve gizlilik içinde çözmelerini sağlamaktır. Ayrıca bu süreç; taraflara problemleri belirleme ve açığa çıkarma, farklı bakış açıları bulma, menfaatleri tespit etme, olası çözümleri değerlendirme ve karşılıklı anlaşmalara varma fırsatını sunmak gibi amaçlara da hizmet etmektedir. Tarafları işbirliğine yönelterek onların karşılıklı ilişkilerini yıpratmadan çözüme ulaşmayı hedefler.

Arabuluculuğun Avantajları: Arabuluculuk sürecine ilişkin: “Yargılamada adalet yukarıdan, arabuluculuk da aşağıdan gelmektedir.” ifadesini kullanabiliriz. En önemli özelliklerinden biri arabuluculuğun gönüllü olması yani devlet yargısına başvurmayı bertaraf etmemesi gelmektedir. Tarafların uzlaşmaya varmaları halinde ise düzenlenen anlaşma belgesinin hukuki niteliği “ilam niteliğinde” bir belge olması dolayısıyla da önem taşımaktadır. Taraflar bu belgenin icra edilebilirliğine dair SHM’den şerh talep etmeleri halinde bu anlaşma metni mahkeme ilamı niteliğinde belge olarak kabul edilmektedir. Ayrıca;

  • Uyuşmazlık çözüm aşamasında sürecin başlatılması, sürdürülmesi ve sona erdirilmesi tamamen tarafların inisiyatifindedir. Uyuşmazlık tarafları istedikleri zaman arabuluculuk sürecine son vererek devlet yargısına başvuru yapabilirler,
  • Taraflar, emredici hukuk kurallarına uyulduğu ölçüde çözüm sürecinde esnekliği kullanabilirler,
  • Kontrol tamamen taraflara aittir. Kararın verilmesi ve sürecin kontrolü tamamen tarafların iradesindedir,
  • Sürecin merkezinde tarafların eşitliği ilkesi yer alır,
  • Süreçte taraflar gizliliği kaldırmadıkça sürece dahil olan herkes gizlilik ilkesine uymakla yükümlüdür,
  • Mahkemelere göre çok daha hızlı, etkin ve çok daha az masrafla uyuşmazlık çözümü gerçekleştirilebilir,
  • Teknik usuller ve bürokrasi daha azdır,
  • Süreç boyunca “kazan-kazan ilkesi” benimsendiğinden, uyuşmazlık taraflarının her birinin süreçten kazanarak çıkması gözetilir Kaybedeni olmayan bir süreçtir,
  • Özel durumlarda, özel çözümlerin de üretilebildiği ve tarafların uyuşmazlık konusunda bilgili, uzmanlık eğitimi almış üçüncü bir kişiyi seçmelerinin özgürlük fikri ile de uyumludur,
  • Arabuluculuk kültürü aynı zamanda sosyal barış ve çıkarlar dengesinin de sağlanmasını destekler.

İş Uyuşmazlıklarının Çözümü; İş uyuşmazlıklarının çözüm yolları arasında, devlet yargısının yanında barışçı çözüm yolları olan alternatif uyuşmazlık çözüm yolları da yer almaktadır. Bu yolların başında arabuluculuk gelmektedir. Arabuluculuğu, tarafların, mahkemeye başvurmadan önce uğranması gereken bir liman olarak değerlendirebiliriz. Bu sebeple uyuşmazlıkların, uzlaşmacı olan ve taraflar arasındaki uyuşmazlıkları fazla derinleştirmeyen yöntemlerle çözümlenmesi çok daha olumlu sonuçlar vermektedir. İş yargılamalarının, hukuk sistemindeki yapısal sorunlardan ötürü etkin, adil, hızlı ve ucuz işlememesi ise arabuluculuk sonundaki anlaşmanın usule uygun görülmüş bir davaya benzer sonuçlar üretmesi zorunludur. Zira, tarafların arabuluculuk sonucunda ulaştıkları anlaşma hukuki nitelik itibariyle bir sözleşmedir. İş uyuşmazlıklarında arabuluculuk sürecine başvuru, ihtiyari ya da dava şartı arabuluculuk hükümlerine ilişkin olabilir.

HUAK’ta öngörülen ihtiyari arabuluculuğa hem dava öncesinde hem de dava açıldıktan sonra başvurulabilmesi mümkündür. HUAK m.13/1’e göre “Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir.

Arabuluculuk sürecinin başlaması ve sürelere etkisi: Arabuluculuğa başvurunun davanın açılmasından önce ve dava açıldıktan sonra yapılmasına göre farklılık gösterecektir. HUAK m.16 ile arabuluculuğa başvurunun başlangıcı ve sürelere etkisi düzenlenmiştir.

  • Dava öncesinde arabuluculuğa başvurulmuş olması ihtimalini düzenleyen birinci cümleye göre “Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
  • HUAK m.16 devamında ise dava açıldıktan sonra arabuluculuğa başvurunun başlangıcının nasıl tespit edileceği düzenlenmiştir. Buna göre “Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru halinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.”

Önemli bir diğer nokta ise arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.

İhtiyari Arabuluculuk Görüşmesi Sonunda Anlaşma Sağlanan Uyuşmazlıklarla İlgili Dava Şartı Arabuluculuk Başvurusunda Bulunmak Gerekir mi? Arabuluculuk Daire Başkanlığının 05.03.2021 tarihli yazısına göre; ihtiyari arabuluculuk görüşmeleri sonunda tarafların anlaşarak, “anlaşma belgesi” düzenlenmesi durumunda, ihtiyari arabuluculuk görüşmesine konu edilen söz konusu uyuşmazlıkla ilgili Arabuluculuk Kanununun m.18/5 fıkrası uyarınca, dava açılamayacağı gibi dava şartı arabuluculuk başvurusunda da bulunulamayacağı, bu uyuşmazlığın dava şartı arabuluculuk başvurusuna konu edilmesi durumunda ise arabulucularımız tarafından, daha önce yapılmış bir anlaşmanın varlığı gerekçe gösterilerek, dosyanın sehven kayıt şeklinde kapatılması gerektiği değerlendirilmektedir.

Uyuşmazlıklar, İhtiyari Arabuluculuk ile Çözümlenebilir mi? Arabuluculuk Daire Başkanlığının yazısına göre Arabuluculuk Kanununun m.1/2’nci fıkrasında; Yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk ile çözümlenebileceği düzenlenmiş olup, tarafların arabuluculuğa elverişli uyuşmazlıklarını, belirleyecekleri arabulucu eşliğinde “ihtiyari arabuluculuk yolu” ile çözebilmelerinin önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır.

Arabulucunun, Masraf ve Ücret Talep Etme Hakkı: Arabuluculuk ücret karşılığında yapılan bir faaliyettir. Talep ettiği ücret için avans, yaptığı harcamalar bakımından ise masraf isteme hakkı da söz konusudur. Arabulucunun ücreti, Arabuluculuk Daire Başkanlığınca her yıl hazırlanan “Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi” ile düzenlenmiştir. Ayrıca, bunun yanında tarafların kendi aralarında ücret konusunda anlaşmalarına da olanak tanınmıştır. Arabuluculuk da kazanan ve kaybeden belirli olmadığından tarafların arabuluculukta ortak çözüm bulma çabası ile genel olarak ücret ve masrafların eşit olarak karşılanması anlayışı birbiri ile uyumludur. Arabulucunun tarifenin altında ücret belirlemesi ya da ücretsiz olarak iş yapması yasaktır. HUAK m.7/2. bendine göre, taraflar ile arabulucu arasında geçerli bir arabulucu sözleşmesi veya ücret sözleşmesi yapılmış ise, ücret bu sözleşmeye göre belirlenir. Taraflar veya arabulucu ile taraflar arasında ücret konusunda ihtilaf olması halinde ise ücret yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenir ve ücret taraflarca eşit olarak karşılanır.

İhtiyari Arabuluculuk Süreci: İşçi ile işverenin ferdi olarak taraf oldukları iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bireysel iş uyuşmazlıkları olarak adlandırılır. İş uyuşmazlıkları hak uyuşmazlığı niteliğinde uyuşmazlıklardır. İş ilişkisinin kurulmasından sona ermesine kadar olan süreçte, tarafların önceden elde edilmiş olan haklarında meydana gelebilecek ihlallerde ortaya çıkabilmektedir. Örneğin kıdem tazminatı, ücret alacağının ödenmemesi ya da yıllık izin hakkına aykırılık teşkil eden haller bireysel hak temelli iş uyuşmazlıklarına örnek olarak gösterilebilir.

Taraflar, HUAK’nın m.1/2. fıkrasında belirtilen arabuluculuğa elverişli olan hallerde ihtiyari olarak arabuluculuk faaliyetine başvurabilecekleri gibi 7036 sayılı Yasa ile dava şartı haline gelen uyuşmazlıklar bakımından da dava şartı arabuluculuk faaliyetine başvurabileceklerdir. Tarafları istedikleri şekilde yazılı, sözlü, e-posta ya da “WhatsApp” uygulaması mesajı ile uyuşmazlığın arabuluculuk sözleşmesi ile çözülmesine karar verebilirler

Herhangi bir dava şartı kapsamında olmasa da tarafların kendi iradeleriyle uyuşmazlık konusunu alternatif çözüm yollarından arabuluculuk ile çözümlemek istemeleri de zaman zaman gündeme gelmektedir. İşte, burada gündeme gelecek olan arabuluculuk ihtiyari arabuluculuk yöntemi olacaktır. Arabuluculuğa elverişli olup da diğer bir deyişle özel hukuk alanından doğan bir uyuşmazlık bakımından taraflar üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabiliyor iseler 7036 sayılı Yasa ile dava şartı halinde gelmemiş bir uyuşmazlık bakımından başvurulan arabuluculuk sürecinin artık ihtiyari arabuluculuk prosedürüne tabi olduğu söylenebilir. İhtiyari arabuluculuk konusunda artık 7036 sayılı Yasa’nın arabuluculuğa ilişkin hükümleri değil 6325 sayılı HUAK ve HUAKY hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.

Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri ve 7036 sayılı Yasa ile dava şartı kapsamına alınmayan taleplere örnek olarak, asıl işveren-alt işveren arasında gündeme gelen davalar, özel istihdam bürosu ile işveren arasındaki davalar, iş görev alanına girmeyen davalar, taraflarının işçi ve işveren olmadığı mahkemelerin davaları, meslek hastalığı ve iş kazasından kaynaklanan alacak, tazminat, rücu, itiraz davaları sayılabilmektedir. Ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf ve tespit edemeyecekleri davalar bakımından ise ihtiyari de olsa arabuluculuk yoluna başvuru imkânı bulunmamaktadır. Çünkü burada artık arabuluculuğa elverişsizlik konusu gündeme gelmektedir. Bu uyuşmazlıklara örnek olarak, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan hizmet tespit davaları, eksik primlere ilişkin davalar, sigortalının yanlış bildirilmesine ilişkin davalar sayılabilir.

2020 yılı Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre iş uyuşmazlıklarında iradi arabuluculukta anlaşma oranı %98 iken zorunlu arabuluculukta bu oran %51’dir. Bu istatistik bize alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuğun iradi olarak yapıldığında nasıl daha başarılı sonuçlar alındığına dair ipuçları da sunmaktadır.

Kaynakça:

  • 4857 Sayılı İş Kanunu
  • 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu
  • 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu
  • 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
  • 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği
  • Arabuluculuk Daire Başkanlığının 05.03.2021 Tarihli Görüşü
  • Arabuluculuk Daire Başkanlığının Görüşü
  • Arabuluculuk Daire Başkanlığının İhtiyari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk İstatistikleri (14.11.2013 – 22.09.2021)
  • KIRKICI, Hıdır, İş Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk ve Arabuluculuk Tutanakları,
  • İzmir Barosu Dergisi, Mayıs 2020, s. 279-331
  • TANER COŞKUN, Ayşegül, İş Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Türleri ve Karşılaştırılması, Y. Lisans Tezi, 2024

 

“Hukuki konularda hak kaybına uğramamak için avukatınızdan destek almanızı tavsiye ederiz.”

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız