AVUKATLIK & HUKUKİ DANIŞMANLIK & ARABULUCULUK
AVUKATLIK & HUKUKİ DANIŞMANLIK & ARABULUCULUK

Muris Muvazaası Hukuki Sebebine Dayalı Tapu İptali, Tescil Davası ve Tenkis Davası

Image by katemangostar on Freepik

Tenkis Davası Koşulları, m.560: Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Yasal mirasçıların paylarına ilişkin olarak tasarrufta yer alan kurallar, miras bırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, sadece paylaştırma kuralları sayılır.

 Muris muvazaası- Mirastan mal kaçırma: Muris muvazaası, miras bırakan ile lehine tasarrufta bulunulan karşı tarafın, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla aralarında yaptıkları gizli anlaşmaya dayanan muvazaa türüdür. Murisin, mirasçılarının mirastan yoksun kalması için murisin asıl iradesini saklayarak yaptığı hukuki işlemdir. Miras bırakanın, belirli mirasçılarını korumak veya diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı hileli işlemler, hukuk sisteminde “muris muvazaası” olarak adlandırılır.

Muris Muvazaasında Dikkate Alınması Gereken Kriterler: Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün yani miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Yargıtay, bir işlemin, muris muvazaası olarak nitelendirilebilmesi için belirli şartların varlığını zorunlu tutmuş ve şu ilkeleri belirlemiştir;

  • Miras bırakanın tapuya kayıtlı bir taşınmazının bulunması gerekmektedir.
  • Miras bırakanın tasarrufta bulunurken mirasçılarından veya terekeden mal kaçırma amacı gütmesi gerekmektedir.
  • Miras bırakanın, Tapu Sicil Memuru önünde tapuya kayıtlı taşınmaz malının satışına yönelik iradesini beyan etmesi
  • Miras bırakanın görünürdeki iradesi olan satış sözleşmesi, TBK m. 19’a göre muvazaalı olduğundan, gizli irade olan bağış sözleşmesi ise şekil şartlarından yoksun bulunması nedeniyle geçersiz sayılacaktır.

Öncelikle belirlenmesi gereken konu gerçek anlamda muris muvazaasının olup olmadığıdır. Zira muris tarafından yapılan tüm tasarrufların mirasçılarından mal kaçırmaya yönelik olduğu kabul edilemez. Bu iddiayı destekleyecek güçlü bulgulara gereksinim vardır. Buna ilişkin olarak da Yargıtay tarafından sınırlayıcı nitelikte olmamakla birlikte muris muvazaasının söz konusu olup olmadığını belirleme açısından dikkate alınması gereken olgular;

  • Murisin maddi açıdan taşınmazın satışına gereksinimi olup olmadığı,
  • Satış bedelinin rayiç bedelden düşük olması,
  • Murisin ölümünden çok kısa bir zaman önce tapuda satış işleminin gerçekleştirilmiş olması,
  • Taşınmazı satın alan kişinin maddi imkanları,
  • Aile içi ilişkiler,
  • Toplum yapısı gereği erkek çocuklara mirastan daha fazla pay verilmesi veya kız çocuklarının mirastan hiç pay almaması,
  • Yörenin veya bölgenin kültürel ve sosyal yapısı,
  • Murisin bakım sözleşmesi yapmış olması halinde, bakıma ihtiyacının olup olmaması,
  • Her olayın kendine özgü olağan koşullarının değerlendirilmesidir.

Önemle vurgulanmalıdır ki, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda bedelsizlik muris muvazaasının varlığı için başlı başına bir neden olmayıp, murisin mirasçısından mal kaçırma gayesi ile temliki gerçekleştirip gerçekleştirilmediğinin açıkça ortaya konulmasında zorunluk vardır. “Miras bırakan sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını, mirasçıları arasında hoşgörü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı yoktur.” Miras bırakanın taşınmazını satmasını ya da hukuki işleme konu etmesini haklı gösterecek bir sebebin var olması aranmaktadır. Muris muvazaasının konusu sadece taşınmazın devrine ilişkin olabileceğinden davacıların açacakları bu dava, tapu sicilinin düzeltilmesi davası olarak da adlandırılmaktadır.

Saklı pay: Miras paylarının miras bırakanın tasarruflarına karşı korunan kısmıdır. Murisin, yalnızca kanunda sınırlı olarak sayılmış olan mirasçılarına tanınmış bir haktır. Saklı pay sahibi mirasçı ise miras bırakanın yaptığı tasarruflara karşı miras payları belirli oranlarda korunan mirasçılardır. Muris, saklı pay hakkı sahibi olan mirasçılarının saklı paylarını ihlal edecek şekilde tasarrufta bulunamaz. Yani, miras bırakanın hiçbir şekilde müdahale edemeyeceği, üzerinde tasarruf edemeyeceği şekilde bir miras hakkına sahip olan mirasçılara “saklı pay sahibi mirasçı” denilmektedir. Aksi takdirde saklı paylı mirasçılar tarafından tenkis davası açılarak ihlal edilmiş olan saklı pay kadarıyla talepte bulunulabilir. Miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Bu mirasçılardan hiçbiri yoksa, miras bırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir. TMK’da sınırlı olarak sayılan saklı paylı mirasçılar ve pay oranları;

  • Miras bırakanın altsoyu (½) (Çocukları, evlatlıkları, torunları ve onların çocukları),
  • Miras bırakanın anne-babası, (¼)
  • Miras bırakanın eşidir. (Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının (1/1), diğer hallerde yasal miras payının (¾))

Tenkis davasının amacı ve özellikleri: Davanın amacı, saklı paylı mirasçıların saklı paylarını ihlal eden kazandırmaların saklı paylarını ihlal etmeyecek bir miktara indirilmesini sağlamaktır.

  • Davanın yenilik doğuran bir dava mahiyetinde olduğundan verilen karar ile saklı payı ihlal eden kazandırmalar bu ihlal oranında hükümsüz hale gelir.
  • Kazandırma ifa edilmişse iadesi için bu dava ile birlikte veya daha sonra bir edim davası açılması gerekir. Uygulamada ise, tenkis davası olarak açılan davada ayrıca talep edilmemiş olsa bile kazandırmanın tenkisinden başka tenkis edilen kazandırmanın da geri verilmesine karar verilmektedir.
  • Geçmişe etkilidir. Kazandırma mirasın açıldığı andan itibaren hükümsüz hale gelir.
  • Saklı paylı mirasçı lehine yapılan kazandırma saklı payı aşmadığı takdirde saklı paya mahsup edilirken aşan kısım varsa bu miktar da tenkise konu olmaktadır.
  • Miras payının devri halinde devreden mirasçının şahsına bağlı olan tenkis davası açma hakkı devralana geçmez.

Tenkis Davası ve Konusu: Tenkis, miras bırakanın saklı paya tecavüz eden işlemlerinin saklı paya zarar vermeyecek şekilde indirilmesidir. Tenkis davası ise miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Tenkis davası;

  • Miras bırakan tarafından saklı paylı mirasçıların saklı paylarına tecavüz etmek suretiyle yapılan kazandırmaların bu tecavüzü ortadan kaldıran bir seviyeye indirilmesi amacını güder.
  • Miras bırakanın hem ölüme bağlı tasarrufları hem de sağlararası kazandırmaları hakkında uygulanabilir.
  • Tenkise ilişkin kanun hükümleri emredici niteliktedir.
  • TMK m.562 saklı kalmak üzere sadece saklı paylı mirasçılar tarafından diğer bir mirasçıya veya saklı payı ihlal eden kazandırmayı alan üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilir.
  • Hak düşürücü sürelere tabidir.

Tenkis davasının konusu, miras bırakanın, saklı paylı mirasçı/mirasçılarının saklı payını ihlal eden ölüme bağlı ve sağlararası tasarruflarıdır. Esasında kural olarak miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufları tenkise tabidir. Zira kural olarak miras bırakan, sağlığında kendi mal varlığı değerleri üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunma özgürlüğüne sahiptir. Her özgürlükte olduğu gibi, burada da miras bırakanın sınırsız bir özgürlüğü yoktur. Bu nedenle TMK’nın 565. maddesinde miras bırakanın tenkise tabi sağlararası tasarrufları belirlenmiştir. Diğer bir anlatımla, miras bırakan sağlığında kendi mal varlığı değerleri üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir. Ancak bu sağlararası tasarruflar, TMK’nın 565. maddesi kapsamındaki tasarruflar ise bu durumda ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tabi olacaklardır.

Tenkise tabi kazandırmalar, Madde 565: Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tabidir:

  1. Miras bırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,
  2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,
  3. Miras bırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,
  4. Miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.

Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçıların tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile TBK m.18’e dayalı muvazaa nedeniyle iptal-tescil davası da açabilecektir.

Muvazaa Hukuki Sebebine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası ile Tenkis Davası arasındaki İlişki: Farklı dava türleri olmakla birlikte her iki dava da terekeye ilişkindir. Bu nedenle de hak kaybının yaşanmasına sebebiyet verilmesinden kaçınmak amacıyla uygulamada; bazen terditli olarak bazen de ayrı bir dava şeklinde açılmaktadır. Terditli olarak açılan davalarda; öncelikle tapu iptali ve tescil talep edilmekte, bunun mümkün olmaması halinde ise davanın tenkis davası olarak görülmesi ve saklı paya tecavüz edilen kısmın tenkisine karar verilmesi talep edilmektedir. Diğer halde ise tapu iptali ve tescil davası açılmakta akabinde ise tenkis davası da açılmaktadır. Uygulamada davaların birleştirilmesi veya bir davanın diğerinden önce sonuçlanması da söz konusu olabilmektedir.

Davacı Taraf: Tenkis davası yalnızca TMK m.505’de belirtilen saklı paylı mirasçılar tarafından açılabilir. Muris muvazaası hukuki sebebine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davasını ise saklı payı olan ve olmayan bütün mirasçılar açabilir. Mirasçılara bu hak, külli halef sıfatıyla değil, üçüncü kişi sıfatıyla kendi hakları ihlal edildiği için verilmiştir. Ayrıca, taşınmazın muvazaalı olarak tapuda devrinden sonra doğan, evlat edinilen veya murisle evlenen kişiler de muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açma hakkına sahiptir. Mirası reddeden, miras hakkından feragat eden ve mirastan çıkarılan kişiler ise muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davasını açamazlar.

Davalı Taraf: Davalı, murisin taşınmazı muvazaalı olarak devretmiş olduğu, yani tapuda malik olarak görünen kişi veya kişilerdir. Taşınmazı satış ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. şekilde muvazaalı işlemle devralan kişinin, taşınmazı üçüncü bir kişiye devretmesi de söz konusu olabilmektedir. Bu durumda, muris ile önceki malik arasındaki muvazaalı işlemi biliyorsa taşınmazın devredildiği üçüncü kişiye de dava açılabilir.

Zamanaşımı: Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve herhalde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Tenkis iddiası, def’i yoluyla her zaman ileri sürülebilir. Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davalarında ise zamanaşımı yoktur. Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası, miras bırakanın ölümünden sonra her zaman açılabilir.

İspat Yükü: Muvazaalı işlemin varlığına dayanarak dava açmış olan mirasçıdadır. Davacının iddiasını ispatlaması gerekmektedir. Bunun için de davacı konumunda olan mirasçı tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabilir. Uyuşmazlığın özelliğine göre tapu kayıtları, banka hesapları, kadastro tutanakları, vergi makbuzları, elektrik, su, doğalgaz makbuzları, mektup ve benzeri yazışmalar, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif, vb. başkaca deliller gösterilebilir.

Tenkis Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme: Tenkis davasının açılabileceği görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise murisin yani miras bırakanın ölmeden önceki son yerleşim yeri mahkemesidir.

 

Kaynakça:

  • 4721 Sayılı TMK
  • 6100 Sayılı HMK
  • Yargıtay Kararları
  • BAM Kararları
  • AYDIN ÜNVER, Tülay, Miras Hukukunda Davalar, Sunum
  • CAN BAYHAN, Dilan, Yargıtay Kararları Işığında Muris Muvazaası Olarak Değerlendirilmeyen İşlemler, Makale, Y.2023, C.2, S.2, s:179-200
  • DALCI ÖZDOĞAN, Nurcihan, Sağlararası Kazandırma Konusu Taşınmazların Tenkisi, İnÜHFD, 2017, C.8 S.2, s:363-392

 

“Hukuki konularda hak kaybına uğramamak için avukatınızdan destek almanızı tavsiye ederiz.”

 

 

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız