AVUKATLIK & HUKUKİ DANIŞMANLIK & ARABULUCULUK
AVUKATLIK & HUKUKİ DANIŞMANLIK & ARABULUCULUK

Nafaka Artırım Davası

Image by katemangostar on Freepik

Tazminat ve Nafakanın Ödenme Biçimi, TMK m.176/4: Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Çocukların Bakım ve Eğitim Giderlerini Karşılama, Durumun değişmesi, TMK m.331: Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.

Nafaka Çeşitleri: TMK, her biri farklı bir hukuki statüye sahip olan: Tedbir nafakası, Yoksulluk nafakası, İştirak nafakası ve Yardım nafakası olmak üzere dört nafaka tipini düzenlemektedir. Nafaka, boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden itibaren doğan dava hakları, TMK m.178 hükmünce boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Nafaka Artırım Davası: Nafaka artırım davası için önceden hükmedilmiş bir nafaka olması gerekmektedir. Daha önce mahkemece hükmedilmiş nafaka miktarının ekonomik koşul ve geçim ihtiyaçlarının değişmesi nedeniyle artırılması talebine dayanan bir davadır. Boşanma davasında bağlanmış olan tedbir, yoksulluk veya iştirak nafakası miktarının artırılması her zaman istenebilir. Ancak ekonomik şartlarda olağanüstü bir değişim yaşanmamışsa, mahkeme kararı üzerinden makul bir süre geçmesi beklenir. Nafaka artırım davası açabilmek için gerekli koşullar;

  • Nafaka yükümlülüğünün sona ermemiş olması,
  • Maddi Durum Değişikliği: Nafaka kararından sonra geçen sürede taraflardan birinin maddi durumunda önemli bir değişiklik olması, ekonomik şartların değişmesi,
  • Nafaka miktarının artırılması konusunda taraflar arasında ortak mutabakatın olmaması,
  • Adil ve haklı bir neden: Nafaka alacaklısının ihtiyaçlarının artması, özellikle iştirak nafakasında çocuğun büyümesi, eğitim ve sosyal ihtiyaçlarının artması.

İlgili tarafın nafaka artırımı talebinde bulunabilmesi için yukarıda sayılan koşulların bulunması gerekmektedir. Bu nedenle nafaka artırımı davası, sadece nafakanın yetersiz olduğunu düşünmekle açılmaz. Bu doğrultuda nafaka artışı, belirli bir ekonomik değişiklik sonucu talep edilir. Nafaka artırım davası, nafakanın ödenmeye başlandığı tarihten itibaren başlayan ekonomik değişikliklere dayanarak açılabilmektedir. Nafaka artırım talebi, kira artışı gibi bir periyod içinde örneğin yıllık olarak talep edilebilecek bir süreç değildir. Sadece nafakanın ödenmeye başlandığı tarihten itibaren önemli değişiklikler yaşandığında başvurulmalıdır.

  • Tedbir Nafakasının Artırılması ve Azaltılması: Tarafların durumlarının değişmesi halinde TMK gereğince ve eşlerden birinin talebi üzerine hakim tedbir nafakasının arttırılıp, azaltılmasına veya tamamen ortadan kaldırılmasına karar verebilir. Tedbir veya iştirak nafakası alan küçük çocukların 18 yaşını doldurup ergin hale gelmeleri halinde nafaka borcu sona erer. 18 yaşında olan çocuk koşulları varsa yardım nafakasına hak kazanır. Nafaka borçlusu veya alacaklısının ölümü halinde de nafaka yine sona erer.
  • İştirak Nafakasının Artırılması, Azaltılması veya Kaldırılması: İştirak nafakası çocuğun 18 yaşını doldurup ergin olması halinde kendiliğinden kalktığı gibi, evlenmekle ya da yargı kararı ile ergin hale getirilmesi halinde de kendiliğinden kalkar. Ayrıca nafaka alacaklısının veya borçlusunun ölümü ile de iştirak nafakası sona erer. Çocuk 18 yaşına geldiğinde nafakanın kalkmasından sonra eğitimi devam ediyorsa, anne ve babanın bakım yükümlülükleri de devam eder. Bu durumda çocuk anne veya babaya veya her ikisine karşı dava açabilir. Hakim, TMK uyarınca velayet yükümlüsünün bu borcunun yani nafakanın her ay peşin olarak ödenmesine karar verir. Nafakanın aylık irat şeklinde ödenmesi amacına daha uygundur. Uygulamada çok az da olsa iştirak nafakasının toptan ödenmesine karar verilebilmektedir.
  • Yoksulluk Nafakasının Miktarı, Artırılması veya Azaltılması: Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Nafaka alacaklısı, nafaka miktarının yetmediğini ileri sürerek nafakanın arttırılması davası açabileceği gibi, nafaka borçlusu da nafaka miktarını ödemede zorluk çektiğini veya ödeyemeyecek duruma geldiğini bildirdiği hallerde nafakanın azaltılması ya da kaldırılması için dava açabilir. Yoksulluk nafakası alacaklısının ise gereksinmelerinin artması, paranın alım gücünün enflasyon nedeni ile zayıflaması, yaşlılık, hastalık gibi nedenlerle mevcut nafakanın giderlerini karşılayamaması buna karşın nafaka borçlusunun ödeme gücünde artış olmuş ise nafakanın arttırılması istenebileceği gibi nafaka borçlusunun ekonomik durumu zamanla zayıflayabilir, ticari yaşamdaki dalgalanmalar ve diğer gelişmeler sonucunda artık nafakayı ödemekte zorluk çekebilir ya da nafakayı hiç ödeyemeyecek hale gelebilir. Bu durumda nafaka yükümlüsü nafakanın azaltılmasını veya kaldırılmasını isteyebilir. Yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.

Anlaşmalı Boşanma Sonrasında Nafaka Artırım Davası Açılabilir mi? Anlaşmalı boşanma davası ile boşanan çiftler de nafaka artırım davası açabilirler. Boşanma sürecinde anlaşmalı bir protokol oluşturulduğunda, taraflar nafaka miktarını kendileri belirlerler. Anlaşmalı boşanma protokolü, o anki şartlara göre hazırlandığı için, gelecekteki değişen koşullar ve hakkaniyet gerektiren durumlarda anlaşmalı boşanmış olan eşler de nafaka artırım talebinde bulunabilirler. Anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası istenmemişse, boşanma kararından sonra da yoksulluk nafakası için dava açılamaz. Bu hak bir daha doğmaz. Ancak anlaşmalı boşanmada iştirak nafakası istenmemiş olsa dahi, karardan sonra iştirak nafakası talep edilebilir. Çünkü iştirak nafakası, ebeveynin eski eşine değil, çocuğuna karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerinden birisidir. Mahkemece, artışa bağlanmış olsa bile ekonomik şartların ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarının artması halinde nafaka artırım davası açılabilir.

Babalık Davası Açan Anne Yoksulluk Nafakası İsteyebilir mi? Ana, babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından aşağıdaki giderlerin karşılanmasını isteyebilir;

  • Doğum giderleri,
  • Doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri,
  • Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler.

Annenin bu ödenceyi isteyebilmesi için yoksul olması gerekmez, ekonomik durumu iyi olan anne bile bu ödenceyi isteyebilir. Çocuk ölü doğmuş olsa bile hakim, bu giderlerin karşılanmasına karar verebilir.

Nafaka Artış Oranının Güncellenme Yöntemi: Hakim tarafından takdir edilen nafaka artış oranı, nafakanın belirli bir süre sonra önemli gelişmeler sonucunda yeniden güncellenmesi için hesaplanan orandır. Nafaka artırımı belirli sebeplerin varlığı halinde var olabilmektedir. Yani, nafakanın artırılması, yalnızca anlaşmazlık ya da talep ile değil, objektif ekonomik verilerle yapılır. TMK’da belirlenmiş bir hesaplama yöntemi bulunmamaktadır. Ancak, nafaka artış oranlarını belirlenirken;  

  • Yıllık enflasyon miktarındaki değişiklikler,
  • Üretici fiyat endeksi (ÜFE), Tüketici fiyat endeksi (TÜFE),
  • Alım gücündeki değişiklikler,
  • Varsa çocukların devam eden eğitim durumları,
  • Tarafların ekonomik durumları,
  • Davalının mali gücü vb. faktörler hakim tarafından değerlendirilerek, kanunun kendisine tanıdığı takdir yetkisi veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.

Nafaka artış miktarı, Hakim tarafından Yargıtay kararları doğrultusunda, TÜİK’in yayımladığı artış oranı nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda artırıma karar verilebilir.

Belge Sunmak Gerekli mi? Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Bu nedenle, TMK dürüst davranma (m.2) ve iyiniyet (m.3) ilkeleri doğrultusunda nafaka artış talebini destekleyecek şekilde maddi durum değişikliğini gösteren belgeler, sağlık raporları, eğitim masrafları vb. belgeler sunulabilir.

Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre: Nafaka artırım davası bakımından herhangi bir zamanaşımı süresi veya hak düşürücü süre öngörülmemiştir. Dikkat edilmesi gereken konu ne kadar zaman geçtiğinden ziyade nafakanın bağlandığı koşulların değişmesidir. Lehine nafaka bağlanan eş, boşanmanın üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin hakkaniyet gerektiriyorsa nafaka artırım davası açabilecektir.

Nafaka Artırım Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme: Nafaka artırım davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Davanın açılacağı yargı çevresinde aile mahkemesi bulunmuyorsa HMK m.2/1 uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri de nafaka artırım davasına bakmaya görevlidir. Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

 

Kaynakça:

  • 4721 Sayılı TMK
  • 6100 Sayılı HMK
  • Yargıtay Kararları
  • AYGÜN, Samet, Nafaka Artırım Davası Nedir? Nasıl Açılır, Makale
  • DOĞAN, İzzet, TMK’nın Düzenlemelerine Göre Tedbir, Yoksulluk ve İştirak Nafakası, MHB, C.35, S:1, s.59-95
  • CEYLAN, Ebru, İştirak Nafakasının Belirlenmesiyle İlgili Seçilmiş YK’nın Değerlendirilmesi, TBB Dergisi, 2017 (133), s.299-324
  • TUNA, Sıla, Boşanmanın Mali Sonuçlarından İştirak ve Yoksulluk Nafakası, İstanbul Barosu Dergisi, 2015 C.89, S.3 s.291-303.

 

“Hukuki konularda hak kaybına uğramamak için avukatınızdan destek almanızı tavsiye ederiz.”

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız