Liderlik burada başlar.

Başarıyı ERKEN kutlamak mı!..

Photo by Tim Jones on Unsplash

Ünlü bir ağaç tırmanıcısı, gençleri ağaca tırmanmak ve uçlarını budamak konusunda eğitirmiş. Gençlerden biri üst dalları kesmeye çalışırken hiç sesini çıkarmadan onları seyredermiş. Kesim işlerini bitirip aşağıya inerken, aşağı atlayabileceği yüksekliğe indiğinde ise dikkatli olması için uyarılarda bulunurmuş.

Bu durumu fark eden bir öğrenci: “Ustam, adamlar yukarı da tehlikeli yükseklikteyken sesinizi çıkarmıyorsunuz da neredeyse atlasa bir şey olmayacak yüksekliğe gelince uyarılarda bulunmaya başlıyorsun. Neden?” diye sormuş.

Usta, gülümseyerek yanıtlamış; “Baş döndürücü yüksekliklerde zaten yeterince korkusu var ve dikkat ediyor, benim uyarmama gerek yok. Oysa kendini neredeyse emniyette hissettiği alçak dallara gelince, kendine güveni artar ve hata yapıp dikkatsizlikten canı yanabilir.”

Her insan kendi güçlü yönleri ile diğer insanlardan sıyrılabilir.

Bir futbol maçı 90 dakikadır ama maçın son dakikaları hatta uzatma dakikalarında galibiyeti belki de şampiyonluğu kaçıran takım sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Bu bir iş görüşmesi olabilir, bir karar anı olabilir veya bir planlamanın son kontrolleri sırasında yaşanabilir. Rehavete kapılmanın, dikkati dağıtmanın bedeli çok ağır olabilir.

Başarılı olan insanlar sosyal ilişkileri güçlü, büyük düşünen, fırsatları analiz eden ve değerlendiren insanlardır. Başarıyı yakalamak için yeteneklerimizi güçlendirmemiz gerektiği gibi, değişen koşullara karşı uyum gösterebilme ve esneklik gösterebilmeliyiz. İyi bir ekip oluşturmak, bilgiyi paylaşmak ve karar süreçlerini hızlandırmanın yanında sorun ve başarıların analizlerini de yapabilmeliyiz.

Sorunlarla yüzleşmekten kaçınmamalıyız.

Kaçındığımız her sorun daha güçlenmiş, daha korkulu bir konuyla tekrar karşımıza çıkar. Diğer taraftan sorunlardan yola çıkmak, düşüncelerimizin ne gibi sorunları ortadan kaldırdığını ve hangi fırsatları bize sunduğunu görmek başarı şansımızı artırır. En azından sorunun gerçek olup olmadığını görebiliriz. Bu nedenle gerçekçi olarak neler yapabileceğimizi, neleri çözümleyebileceğimizi belirleyerek ve doğru hedefleri belirleyerek ileriye doğru bir adım atmalıyız.

Tünelin sonundaki ışığı görmek güzel bir duygu -belki de üzerimize doğru gelen trenin ışığıdır- ama tünelden çıkmak çok daha güzel bir duygudur.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir